CASEY AFFLECK: Her gün ince ayar yaptığım bir iç pusulam var

İç çatışmaları aktarma yeteneğiyle öne çıkan Casey Affleck, "Manchester by the Sea"deki Lee Chandler rolüyle 2017'de hem Altın Küre'de hem Oscar'da en iyi erkek oyuncu ödüllerini kazanmıştı. Kardeşi Ben Affleck'in yönettiği suç draması "Gone Baby Gone", "Ocean 11-12-13" rol aldığı yapımlar arasında. Barbaros Tapan, şimdilerde "The World to Come"daki rolüyle adından söz ettiren Casey Affleck'le görüntülü olarak konuştu. Şu anda neredesiniz- Neredeyim Kırklı yaşlarımın ortalarında (gülüyor) Los Angeles, Kaliforniya'dayım. Yeteneğiniz ve sanatınızla, bize verdiğiniz performanslarda ruhunuzu verdiniz. Biraz iç sesinizden, iç düşüncelerinizden bahsetmenizi istiyorum. Size nasıl yardımcı oldu ya da oluyor, sizi nasıl yönlendirdi- Bu harika bir soru, keşke bu soruyu bana üç hafta önce gönderseydiniz, ben de mantıklı ve doğru bir şekilde nasıl cevaplayacağımı bu süreçte düşünebilseydim Gerçekten bilmiyorum. Kendime bunun da geçeceğini hatırlatıyor muyum, evet. Herkes gibi ben de ne kadar çok hayat yaşarsan, o kadar iyi yaşlanırsın diye düşünüyor muyum Evet Bu, başıma gelen iyi şeyler ve kötü şeyler için de geçerli. Ben kendi çapımda ruhani bir insanım. Her gün ince ayar yaptığım ve mükemmelleştirdiğim bir iç pusulam var. Tanıdığım hiç kimseye, doğru yöne ayarlanmış ve öyle kalabilen bir pusula verilmedi. Maalesef mıknatıs bazen fırlıyor ve yolunuzu bulmak için elinizden geleni yapıyorsunuz. Korona günlerinden aklınızda kalan en güzel şey nedir- Bir trajediydi. COVID aşk hikayem acıklı bir hikaye. Çoğunlukla kendi kendimleydim ve bu sorun değildi. Ama bazen de yalnız kalmakta en çok zorlandığınız an, yalnız kalmanız gereken zamandır. Bu süreçte iyi bir erkek arkadaş ya da partner olabilir miydim bilmiyorum. Çoğu zaman kendimi ölü gibi hissettiğim ve bir şekilde düşüncelerin arasında kaybolduğum bir dönemdi. Sadece ayaklarımın üzerinde kalmaya çalıştım. Biriyle hikaye alışverişi yapmak ve oturup benimle şikayet etmek isteyen biriyle olmak harika olurdu (gülüyor) O kişiyi bulsaydım keşke. Ama dinle, eğer birini tanıyorsan, bana yolla, isim ve numara alıyorum (gülüyor). Son filminiz "The World to Come"da yönetmen Mona Fastvold ile çalıştınız. Kadın yönetmenle çalışmanın farklı olduğunu düşünüyor musunuz- Kişiye bağlı. Yönetmenlik o kadar zor bir iş ki, pek çok farklı beceri gerektirir. Filmin, yönetmenle mükemmel bir şekilde eşleşmesi gerekiyor. "The World to Come"ı yönetmeyi ben düşünüyordum çünkü senaryoyu ben geliştirdim. 7-8 yıl kadar senaryo üzerinde çalıştık, o yüzden ben yönetmek istedim. Hikayeyi gerçekten çok sevdim. O iki kadından ve aşk hikayelerinden çok etkilendim. Sonra düşündüm ki tam da kadının yönetmesi gereken türden bir filmdi. Sektörde hâlâ daha az kadın yönetmen var ve bu yüzden herkesin bunu değiştirmek için uğraşması gerekiyor. Benim için bir kadın yönetmenle çalışmak ve bunu gerçeğe dönüştürmek için harika bir fırsattı.Casey Affleck, yeni filmi "The World to Come"da başrolleri Vanessa Kirby, Christopher Abboth ve Katherine Waterstone ile paylaşıyor. 1850'lerin Amerika'sında geçen ve birçok festivalden ödülle dönen filmin yönetmen koltuğunda Mona Fastvold var. 40 YAŞINDAN SONRA EVLENMEK GEREKİR Bugünkü kadın ve erkek ilişkisinde eskiye göre ne farklılıklar görüyorsunuz - Biliyor musun, bazı günler evliliğin 40 yaşını geçmiş insanlar için yapılması gerektiğini düşünüyorum, çünkü gençken kendin hakkında hiçbir şey bilmiyorsun ya da ben bilmiyordum. Kendim hakkında bir şey bilmiyordum, başkalarına nasıl davranacağımı, kendime nasıl davranacağımı bilmiyordum. Yaşlandıkça çok şey öğreniyorsun ve muhtemelen en çok öğrendiğin şey de diğer insanlarla nasıl bir ilişki içinde olman gerektiği. Uzun süre evliydim. 16 yıllık bir ilişkim vardı. Keşke geriye dönebilip farklı şekilde yapabilseydim dediğim 100 milyon şey var. Bahse girerim eski eşim de aynı şeyi söylerdi. Birbirimizi çok sevdik, hâlâ seviyoruz Çocuklarımız var. Her şey yolunda ama kesinlikle öğrenecek çok şey varmış. Gelecekte biri benimle evlenmek isterse (gülüyor), sanırım çok daha iyi bir iş çıkarabilirim. Filmde arkadaşlık çok önemli. Biraz arkadaşlık hakkında konuşalım mı- Kesinlikle. Hayatımda arkadaşlarıma ihtiyaç duyduğum ve beni yukarı çektikleri, bir arada tuttukları zamanlar oldu. Yaşlandıkça, ilişkilerin hayatta ne kadar önemli olduğunu ve yürümeyen ilişkileri düzeltmenin ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlıyorum. Evlisin, boşanıyorsun, bir noktada tekrar gözden geçirmek ve eski yaraları iyileştirip iyileştiremeyeceğini görmek istiyorsun. O kişiyle bir daha evlenmeyeceksin ama bu tür bir düşmanlığı taşımak istemiyorsun ve hayatında gerçekten besleyici ilişkiler olmasını istiyorsun. En azından ben istiyorum. Kendin nasıl bir arkadaş istiyorsan, sen de öyle arkadaş olmalısın. Bazen arkadaş olmak, arkadaş edinmenin en iyi yoludur. İyi bir arkadaş olmaktan çok şey elde edebiliriz. Başka birinin tamamen özverili