İZZET (üstünlük, saygınlık, şeref, itibar, güç...) hem dünyada hem de ahirette Allah Teala'ya, dolayısıyla Resulullah'a (sav) ve iman ile salih amellerde bulunan müminlere ait olduğu ayetleri varken, neden iki milyar Müslümanlar olarak zilletteyiz
Fatır/10, Münafikun/8, Nahl/112, Taha/123-124, Mücadele/5, 20 vb. ayet-i kerimeleri, çağımızın bu çarpıcı sorusuna cevap veriyor. Rasulullah (sav) da, konuyla ilgili bir hadis-i şerifiyle buna cevap veriyor: "Bu Kitap/Kur'an-ı Kerim, semadan yeryüzüne indirilmiş bir kopmaz kulp/ip gibidir; tutunanı, Allah (cc) yüceltir; terk edeni de zillete düşürür…"
AZİZ; Allah Teala'nın güzel isimlerindendir. İzzet/egemenlik bütünüyle O'nundur (cc). İzzeti dilediğine verip yüceltir; dilediğinden alır, alçaltır. O'nun yücelttiğini kimseler alçaltamaz; zillete düşürdüğüne de kimse izzet/şeref veremez. (Al-i İmran/26) İzzetin de, zilletin de sebeplerini bildirmiştir. Seçimini de bize/insanlara bırakmış, özgür kılmıştır… İki zıt yolu da seçebiliriz. Özetle, Kur'an/İslam yolundan ayrılmak, zillet sebebidir… (Fatır/10, Münafikun/8, Mücadele/5, 20)
Müslümanlar olarak: İki yüz yıldır, yolumuzu/yüzümüzü/yönümüzü Hak'tan, Batıl/yanlış, sapkın Batı'ya çevirip yönelerek, aynı yolda ısrarla "izzet" aradığımız için, Allah Teala biz Müslümanları "zillet"e düşürdü. Bu seçimi biz yaptık… Rabbimiz (cc) bize "izzet" yolunu bildirdiği halde, yasakladığı "zillet" yollarına girerek, kendimize zulmettik. Böylece izzeti, başka yollarda, başka kimliklerde, makamlarda aramanın bizi zillete düşüreceği ayetini bize "aynel yakin" gösterdi. Zillet ve lanet damgasını vurduğu "Yahudiler" karşısında bile zillette değil miyiz O halde yapılacak şey bellidir… Tevbelerle, istiğfarlarla, tekrar Allah Teala'nın tek izzet yoluna/İslam'a yeniden "müminler" olarak girmektir...
· Kur'an'dan yüz çevirmemiz/günahlarımız sebebiyle şaşkınlıkta, her çeşit sıkıntı ile darda, zillette, tefrikada, çatışmada, güvensizlik ve huzursuzuz. Öyle şaşırdık ki, hem "Fatiha"yı okuyoruz hem de AB yolunda yürümeye/kurtuluşu, çareyi, izzeti, güvenliği "batıl"da/"Batı"da görmeye/sanmaya devam ediyoruz. Bu, Rahman'ın (cc) yolu. İslam'ı beğenmemek/O'nun (cc) yasakladığı yolu seçmek değil midir "Takva"dan uzak olduğumuz için de "hakkı-batılı" seçemiyor/ayırt edemiyoruz (Enfal/29). Yine, "Kur'an hükümlerini görmezden gelirsek, Rahman (cc), bize şeytanı (kılavuz/arkadaş yapar; böylece o bize hep "doğru" diye yanlışları yaptırır. Biz de yanlışları doğru sanarak şaşırır, saparız (Araf/16-17, Zuhruf/36-37), Allah (cc) korusun. Böylece hep yanlışlarda yürür, ısrar ederiz… Kendimizi/yolumuzu/inanç ve amellerimizi, ahlakımızı değiştirip düzeltmek zorunda değil miyiz (Enfal/53, Rad/11)