Günah, tevbe ve istiğfâr -2-

2. Fâidesi: İstiğfâr, çokça hayır ve bereket getirip, Allah'ın maddî ve mânevî sıkıntıları kaldırmasını sağlar. İbn-i Abbâs' (R.A.)'tan bir rivâyetle Peygamberimiz (S.A.S.) şöyle buyurmuştur: "Kim sürekli istiğfârda bulunursa, (istiğfârı dilinden düşürmezse) Allah onun her türlü sıkıntısına bir çıkış yolu gösterir, onu her türlü dert ve endişelerinden feraha eriştirir ve onu hiç ummadığı yerden rızıklandırır..." (Ebû Dâvûd, 1520; İbn-i Mâce, 3819) 3. Fâidesi: İstiğfâr; Allah'ın rıza, muhabbet ve rahmetini kazandırır. Cennetten de büyük olan Allah'ın rızâsını ve O'nun muhabbetini kazandıran en büyük unsur istiğfardır. Nitekim Kur'ân-ı Kerîm'de, "Sâlih, onlara şöyle dedi: Ey kavmim! Niçin iyilikten önce kötülüğün acele gelmesini istiyorsunuz Merhamet edilmeniz için Allah'tan bağışlanma dileseniz ya!.." pushfn('ads'); 4. Fâidesi: İstiğfâr, azâbın kalkmasını sağlar. Allah-ü Teâlâ; "Onlar mağfiret dilerken de, Allah onlara azâb edici değildir..." (El-Enfâl, 33) buyurmak sûretiyle, azâbın kalkmasına zemin hazırlayan faktörlerin başında, istiğfârın bulunduğunu beyân buyuruyor. 5. Fâidesi : İstiğfâr, kalbi cilâlı hâle getirir ve onun kararmasını önler. Böylece parlak bir kalbin sahibi olarak mü'min, ibâdetlerinde daha samimî olur ve gönlünde haşyetullah'ın halâvetini tadar. 6. Fâidesi: İstiğfâr, dünyâda zühd ve ibâdetlerin çoğalmasını sağlar. Pişmanlık ve tevbeyi de tazammun eden istiğfâr, ubûdiyetin ziyadeleşmesine zemin hazırlar. "Muhakkak ki iyilikler, kötülükleri (günahları) giderir..." (Hûd, 114) Âyet-i Kerîme'si bu hakikati ortaya koyar. 7. Fâidesi: Çokça yapılan istiğfâr, sahibini Peygamberimizin şu müjdesine nâil eder. Zîra Peygamber (S.A.S.) Efendimiz, "Kıyâmet gününde amel defterinde çokça istiğfar bulunanlara müjdeler olsun!.." (İbn-i Mâce, 3818) buyurmuştur. Kul, eğer dünyada iken Allah'a çokça istiğfar etmiş ve mağfiret talebinde bulunmuşsa, kıyâmet gününde kendisine sayfası verildiğinde, yüzü aydınlanır, müjdelenir ve