Din Ticareti-2

Gerçekte bir insan hem mümin hem de solcu olamayacağı gibi, hem mümin hem de sağcı olamaz... Sağcılık da, solculuk da materyalisttir; ahireti yoktur... Solcular sağcılığı Müslümanlık sanıyorlar, eleştiriyor, saldırıyorlar. Sağcılar da solcuları din düşmanlığı üzerinden eleştiriyor, saldırıyorlar. Batı'daki sol partiler, ülkemizdekilere göre daha özgürlükçü ve inançlara da saygılıdırlar. Bugünkü küresel düzenin rengi de mavi değil midir Sağcılar da solcular da sağı İslâmdindarlık sanıyorlar... Solcular; yoksulluk, eşitsizlik, sömürü sorunlarının çözümünün sosyalizmde değil de İslâm'da olduğunu anlayabilecekler mi "Din: Ulûhiyet ile ubudiyet arasındaki egemenlik-itaat ilişkilerini düzenleyen kanun, nizam ve yoldur." Allah Teâlâ'nın da, elçilerinin de biz insanlara teklif ve tavsiye ettiği "hak", "doğru", "halis" ve "ekmel" din, İslam'dır (Âl-i İmran19, 85). pushfn('ads'); Rabbimizin dini "halis" olduğu gibi, biz müminlerinMüslümanların da dinde samimi (muhlis) olmaları emredilmektedir. Bu da kulluğumuzda, emir ve yasakları yaşamada Rabbimizin rızasıhoşnutluğu ile dünyevî beklenti, ücret kaygısından kaçınabilmekle olur. Kulluk görevlerimizi yerine getirirken "desinler, görsünler, bilsinler, demesinler, görmesinler, işitmesinler" vb. duygu ve düşüncelerden arınmakla olur. Özetle, kullukta ihlâssamimiyet, kalpteki niyetiamacı sadece Allah rızasına yöneltmektir. Amellerimiz riya, süm'a vb. hastalıklarla kirlenir, bize de sevap yerine günah getirebilir. Resulullah (S.A.V.) riyayı, süm'ayı "gizli şirk" olarak nitelendirmiştir. Amellerde kabul şartlarından birisi de, olmazsa olmazı niyetihlâstır. Allah Teâlâ muhlis kullarını sever, onlarla beraberdir. Ve onlar, düşmanları şeytanın saptırmalarından da korunmuşlardır. "İhlâs, amellerin ruhudur." Tüm peygamberler görevlerinde dünyalık beklentilerde bulunmaktan korunmuşlar, ücretlerini sadece Rablerinden ummuşlardır. Resulullah (S.A.V.), tebliğ görevini terk etmesi için kendisine müşriklerce sunulan tüm dünyalıkları elinin tersiyle reddetmiş, "Güneş'i sağ, Ay'ı da sol elime verseler, bu davadan vazgeçmem" buyurmuştur. pushfn('ads'); Biz ümmet-i Muhammed'in de bu erdemde olmamız gerekirken, ne yazık ki, dinimizde samimiyetten uzaklaşıp, amellerimizde dünyevî beklentilere düşüyoruz. Bunu yaparken dünyevî kârticaret amacı taşıyoruz. Dindarlık görüntüsü ile dünyalıklar kazanma çabası, din ticaretidir. Din, dünyalıklara araç edilmektedir. Rabbimiz dinimiziayetlerini dünyalık karşılığında satanları uyarıyor. Rabbimiz en kârlı ticaretin, mallarıyla ve canlarıyla kendi yolunda cihat etmemizin, hak ve adaletin ikamesi için mücadele etmemizin en kârlı ticaret olduğunu buyuruyor. Yine tüm nimetlerimizden daha çok Allah yolunda cihadı sevmemiz gerektiği, aksi takdirde dünyada ve ahirette azabın geleceği uyarısıtehdidi yapılmaktadır (Tevbe24). Ülkemizde ne yazık ki, din ticareti (istismar, sömürü) çok yaygın ve tehlikeli boyutlardadır. Din, özellikle, siyasi hırslara, çıkarlara alet edilegelmektedir. En kârlı ticaret, Rabbimizle yapılan ticarettir. Allah Teâlâ, müminlerin malları ve canlarını cenneti karşılığında satın almıştır (Tevbe111). "Allah'ın ahdini az bir bedel karşılığında değişmeyin..." (Nahl95). Etkili ve yetkililer; sağcılığı, İslâmdindarlık olarak algılatmayı başardılar. Hem kendisini sağcı görenler, hem de solcu görenler sağı Müslümanlıkdindarlık olarak yanlış algılama tehlikesine düşürüldüler. Gerçekte İslâm'ın sağcılıkla solculukla bir benzerliği, uyumu da yoktur. İkisi de İslâm'a zıt ve karşıttır. İkisi de beşerîlaiksekülermateryalisttir. İslâm; özgün, ilahi ve benzersiz, mükemmel bir dindüzendir. Allah Teâlâ'nın düzeni ile insanların düzenleri, yasaları bir olur mu Sağcılar, dindarlıkla sağcılığı; solcular da İslam'la