Erdoğan'a uçakta sorulmayan soru

Dün... Cezayir dönüşü Cumhurbaşkanı Erdoğan uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Son dakika" olarak verilen açıklamalarda herkesin merak ettiği şuydu: "Almanya dönüşünde yüzde 501'i tartışmaya açan Erdoğan bu konuda gelecek soruya ne diyecek Çünkü; MHP lideri önceki gün grup toplantısında konuşmuş ve sistemin değişmeyeceğini net bir şekilde ifade etmişti."

Erdoğan'a uçakta sorulan sorular içerisinde 501 yoktu! Ne olmuştu da Türkiye'nin -hem de Erdoğan eliyle başlayan tartışma- en önemli gündem maddesini gazeteciler atlamıştı Bu konuyu Ankara'yı yakından takip eden isimlere sorduğumda bana 4 Ekim'de kaleme aldığım "Erdoğan, Soylu'yla iki saat görüştü" başlıklı yazımı hatırlattılar.

O gün gündemde İçişleri eski Bakanı Süleyman Soylu'nun olduğu bir tartışma vardı ve kamuoyunda suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan üzerinden "Yerlikaya-Soylu kavgası" masaya yatırılmıştı. 4 Ekim'de demiştim ki: "26 Eylül akşamı Cumhurbaşkanı Erdoğan Nahçıvan dönüşü, Süleyman Soylu'yu Ankara'da kabul etti. Soylu'nun talebi üzerine yapılan görüşmenin iki saate yakın sürdüğü belirtildi.

Görüşmeyi önemli kılansa MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, Erdoğan Azerbaycan'dayken yaptığı sosyal medya paylaşımın üzerine gelmesi. Bahçeli 25 Eylül'de dedi ki: '... Özellikle bir adli vakıa üzerinden devamlı surette eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya ve bakanlık dönemine ilişkin mesnetsiz iddialarda bulunanların potansiyel rövanş alma gayesine heves ettikleri elbette dikkatli ve uyanık gözlerden kaçmamaktadır. FETÖ, PKK ve gayri meşru çevrelerde derin bağ ve bağlantıları tevsik veya teyit edilmiş köksüzlerin Sayın Soylu'ya orantısız suçlamaları... MHP vefanın ve siyasi ahlakın bir gereği olarak Sayın Süleyman Soylu'nun arkasındadır.' Bu paylaşımdan bir gün sonra da Erdoğan-Soylu görüşmesi gerçekleşti."

Ankara'nın havasını anlatan isimler Bahçeli'nin konuşmasının ardından iktidar cenahında 501 konusunda sessizliğe dikkat çektiler ve bugün gerçekleşecek Erdoğan-Bahçeli buluşmasında konunun gündeme geleceğine işaret ettiler.

Ancak... Cezayir dönüşü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 31 Mart seçimleriyle ilgili kurduğu şu cümlenin de altını çizdiler: "Cumhur İttifakı olarak tüm seçimlerde olduğu gibi yaklaşan yerel seçimde de iddialıyız. Çalışmalarımızı bu iddiamız nispetinde çok titiz bir biçimde yapıyor, adaylarla ilgili süreçte her konuyu ince eliyor sık dokuyoruz."

Burada Erdoğan'ın "yerel seçim için birlikte çalışıyoruz" mesajı önemli ve Bahçeli'nin grup toplantısında verdiği mesajlar daha da anlamlı.

"Yüzde 501 temel norm" açıklaması

Peki yüzde 501'i savunanlar -özellikle AKP ve Beştepe'de- sistemi ne üzerinden savunuyor

Diyorlar ki:

"Bu kural ya birinci turda ya da ikinci turda halkın hükümeti sandık yoluyla kurması anlamına geliyor. Bir tıkanıklık yaratmıyor."

Peki bu tartışma neden açılıyor Burada söylemekte fayda var: Tartışmayı senede bir ya da iki kere açan Erdoğan. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk turda veya ikinci turda yüzde elliden fazla oy alabilmek için bazı siyasi partilerin ilkesel olmayan işbirliğine girmesi sorun olarak görülüyor Erdoğan tarafından. Bu kuralın istismarı sonucu küçük partilerin büyük partileri siyasi açıdan kullandığı da ifade ediliyor.