Türkiye Tiyatro Vakfı ülkemizdeki 'Sefarad tiyatrosu'nu tanıtıyor

Türkiye Tiyatro Vakfı'nın "Tiyatromuzun Tarih Konuşmaları" başlığı altında düzenlediği etkinliklerden biri 15 Mart'ta (yarın) Akbank Sanat'ın ev sahipliğinde saat 18.30'da sunulacak. Noyan Ayturan'ın moderatörlüğünü üstlendiği, "Kula Oyunu, İstanbul Sefarad Yahudilerinin Ortak Geçmişinin Solan Hatırası" başlığını taşıyan etkinliğin konuşmacısı, çoğunlukla Türkiye Yahudi toplumunun yazınsal ve kültürel ürünleri üstüne odaklanan araştırmacı Rivka Bihar Waldman.Ladino (Judeo İspanyolca) dilinde yazılmış olan "Kula"da, 1930'lu yılların Galata Kuledibi'ndeki Sefarad Yahudilerinin yaşamından kesitler canlandırılıyor. 1978-79 döneminde gündeme gelen oyun çeşitli aralıklarla sahnelenerek günümüze ulaşmış.ERMENİ TİYATROSU NEDEN ÖNDEOsmanlı döneminde, özellikle de 19. yüzyılda önemli bir varlık gösteren Ermeni tiyatrosunun, başta Güllü Agop'un metne dayalı Türkçe tiyatroyu geliştirme adına attığı adımlarla başlayıp Mardiros Mınakyan, Tomas Fasulyeciyan gibi ustaların ve onlarca Ermeni oyuncunun çabalarıyla tiyatromuzu günümüze taşımaktaki rolü tiyatro tarihimizde yer almaktadır. (Türk-Müslüman kadınların sahneye çıkmasına izin verilmediği Cumhuriyet öncesi dönemde kadın rollerini Ermeni kadın oyuncuların üstlendiği düşünülürse yapılan hizmetin çapı daha iyi anlaşılacaktır).Oysa geçmişi çok eski olmakla birlikte Sefarad Yahudilerinin sahne çalışmaları pek bilinmemektedir. Bunun başlıca nedeni, Sefarad Yahudilerinin Türkçe tiyatro gösterilerine ancak Cumhuriyetten sonra, 1930'larda başlamış olmasıdır.Değerli bilim insanı Prof. Dr. Mukadder Yaycıoğlu'nun "Geçmişten Günümüze Türkiye'de Çok Kültürlü Sefardi Tiyatrosu" başlıklı makalesi (DTCF Tiyatro Araştırmaları Dergisi, 27:2009) Sefarad tiyatrosu üstüne ayrıntılı bilgi vermektedir. Bu makaleden -kendisinin izniyle yararlanarak Yahudi kültürünün gösteri anlayışının bizim tarihimizdeki yerini belirleme yolunda bir giriş yapalım.OSMANLI TOPRAKLARINDA SEFARDİ TİYATROSUİber Yarımadası'ndan (İspanya) 1492 yılında tehcir edilen Yahudilerin önemli bir bölümü Osmanlı topraklarına yerleşmiş. Anayurtlarından getirdikleri zengin jonglörlük kültürünü daha sonra Hıristiyan ve İslam kültürleriyle buluşturup hokkabazlık, şarkı, kukla ve gölge tiyatrosu gibi geniş bir sanat geleneği oluşturmuşlar. Yahudilerin, gösteri sanatlarındaki ustalıklarıyla Osmanlı şenliklerine büyük katkılarda bulunduğunu Evliya Çelebi, Metin And, Beki Bahar gibi yetkili isimler belirtmektedir.Türkiye'de yazılı metne dayalı Sefardi tiyatrosu 1870'lerde, özellikle İzmir, İstanbul ve Edirne'de çoğu öğretmen olan amatör yazarların