Tarihten 'insan'a not düşmek: 'Edirne'nin gömüt taşları'

Elimde 26x33 boyutunda ve 639 sayfa uzunluğunda bir kitap var. Aralık 2021'de İstanbul'da Mestro Reklamcılık San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yayımlanmış olan "Edirne'nin Gömüt Taşları" ("Tombstones of Edirne") başlıklı yapıt öncelikle görsel ayrıntılara gösterilen özen nedeniyle etkileyici. Kuşe kâğıda yapılmış baskıda kullanılan karakterlerin hoş görüntüsü, her sayfada yer alan Türkçe metin ile İngilizce çevirisinin yan yana yerleştiriliş biçimi, en önemlisi de içerdiği yüzlerce fotoğrafın çekim niteliği ve sayfa düzenleme tasarımı açısından ulaşılan kusursuzluk, incelenen malzemeye ve okura olan saygının göstergesi olarak sevindiriyor insanı. Kitap, başlık tasarımının yer aldığı şık bir kılıf içinde sunuluyor.

Yapıt, 1361-1453 yılları arasında Osmanlı Devleti'nin başkenti olan, ülkemizin Batı'ya açılan penceresi konumundaki Edirne'nin günümüz sınırları içinde yer alan çeşitli gömütlükleri üstünde yapılmış bir araştırmanın ürünü. İçerdiği özen, aynı ailenin kuşaklar boyu süren ve günümüze ulaşan Edirne sevdasından kaynaklanıyor.

DEDE, OĞUL, TORUN ÜÇ ARAŞTIRMACI

1863 doğumlu Mustafa Şevket Dağdeviren 1906-1913 yılları arasında yayımlanan Yeni Edirne gazetesini çıkarmış ve 1918-1920 yılları arasında da Edirne Belediye Başkanlığı yapmış, yazdıklarıyla Edirne'nin ve bölgenin geçmişine ışık tutmuş bir siyasetçi. Oğlu 1888 doğumlu Arif Dağdeviren doğup büyüdüğü kentin kültür mirasına sahip çıkmış bir fotoğraf ustası ve araştırmacı. Arif Bey'in torunu 1962 doğumlu Cem Altınel -temel uğraşı eczacılık olsa da- atalarından kalma Edirne odaklı araştırmacılığı dur durak bilmeyen, tutkuyla art arda yapıt üreten, "Edirne'nin Gömüt Taşları"nın da yazarı olan sanat ve tarih araştırmacısı.

Altınel, Edirne'deki 32 gömüt alanındaki gömüt taşlarından yapılan bir seçki olarak sunduğu yapıtında, özellikle bu kentte yüzlerce yıl iç içe yaşamış, farklı etnik kökenlerden gelen insanların kültürlerinin, Edirneli taş oyma ustaları tarafından gömüt taşlarına aktarılan bir dizi estetik imgede buluştuğuna dikkat çekiyor. Türk, Yunan, Musevi, Ermeni, Levanten, Bulgar kültürlerini yansıtan gömüt taşlarından boyutlu örnekleri ayrıntılı açıklamalarla sunan yazar, incelenen taşların Osmanlı dönemindeki Edirne'nin, sanat, bilim, yazın, politika, ticaret, bürokrasi ve sosyal yaşam düzeyini açıklayan birçok veri sunduğunu özellikle vurguluyor.