Organ bağışı
Merhabalar sevgili okurlar.
Bugünün yazısına Sevgili Atamız' ı anarak başlamak istiyorum. 86 yıl önce hayatını kaybetmiş olmasına rağmen, kalplerimizde yaşamayı sürdüren O Büyük Önder'e olan sevgimiz, tükenmek bir yana, giderek büyüyor. Ruhun şâd olsun Atam Yattığın yerde nurlar içinde, huzurla uyu
Vücutta görevini yapamayacak derecede hasar gören bir organın yerine canlı bir vericiden veya ölüden alınan sağlam ve aynı görevi üstlenecek bir organın nakledilmesi işlemine organ nakli deniliyor.
Ülkemizde her yıl 3-9 Kasım 'Organ Bağışı Haftası' olarak anılıyor. Yasal desteğe sahip olmasına karşın, organ ve doku nakli hizmetlerinin geliştirilmesi için öncelikle organ ve doku bağışının sağlanması gerekiyor. Bu bağışın artırılması için; kamuoyunda bu konudaki bilgi eksikliğinin giderilmesi, organ bağışı bilincinin geliştirilmesi ve halkın organ ve doku bağışı konusunda teşvik edilmesi büyük önem taşıyor.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıOrgan nakli modern tıbbın en büyük gelişmelerinden biri. Türkiye'de karaciğer, kalp ve böbrek nakillerinin başarı oranı yüksek iken, son zamanlarda pankreas nakilleri de gerçekleştirilebiliyor.
Organ bağışı; kişinin hayatta iken, serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesi anlamına geliyor. 2238 sayılı yasaya göre on sekiz yaşını tamamlamış ve akli dengesi yerinde olan herkes, organlarının tamamını veya bir bölümünü bağışlayabiliyor. 2238 Sayılı "Organ Ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması Ve Nakli Hakkındaki Kanun" a göre;
Madde 14 - Bir kimse sağlığında vücudunun tamamını veya dokularını, tedavi, teşhis ve bilimsel amaçlar için bıraktığını resmi veya yazılı bir vasiyetle belirtmemiş veya bu konudaki isteğini iki tanık huzurunda açıklamamış ise sırayla eşi, reşit çocukları, ana veya babası veya kardeşlerinden birisinin; bunlar yoksa yanında bulunan herhangi bir yakınının muvafakatiyle ölüden organ ve doku alınabilir. Aksine bir vasiyet ibraz edilmedikçe kornea gibi ceset üzerinde bir değişiklik yapmayan dokular alınabilir. Ölü, sağlığında kendisinden ölümünden sonra organ veya doku alınmasına karşı olduğunu belirtmişse organ ve doku alınamaz.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıBüyük dinlerin çoğu organ bağışını onaylamakta ve desteklemekte. Bizim de Diyanet İşleri Başkanlığı'mız Din İşleri Yüksek Kurulu, 6.3.1980 Tarih ve 396 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu açıklamış bulunuyor. Bu Kararda;
Zaruret halinin bulunması, hastanın hayatını veya hayati bir organını kurtarmak için, bundan başka çaresi olmadığının mesleki ehliyet ve dürüstlüğüne güvenilen bir doktor tarafından tespit edilmesi,Doku ve organı alınacak kişinin bu işlemin yapılmış olduğu sırada ölmüş olması,Toplumun huzur ve düzeninin bozulmaması bakımından organ ve dokusu alınacak kişinin sağlığında buna izin vermiş olması veya hayatta iken aksine bir beyanı olmamak şartıyla, yakınlarının rızasının sağlanmasıAlınacak organ veya doku karşılığında hiçbir şekilde ücret alınmaması,Tedavisi yapılacak hastanın da kendisine yapılacak olan bu nakle razı olması.gerekir deniliyor.
Ayrıca; Kuran-I Kerim'de de, "Kim Bir İnsana Hayat Verirse Onun Tüm İnsanlara Hayat Vermişçesine Sevap Kazanacağı" beyan olunuyor. (Maide Suresi, Ayet 32)
Organ Bağışı için; Organ Bağışı Kartı' nı iki tanık huzurunda doldurup imzalamak yeterli oluyor. Bağışlanmış olan organın uygunluğu, organ bağışlayan kişide beyin ölümü gerçekleştikten sonra araştırılıyor. Organlar sadece yoğun bakım ünitesinde beyin ölümü kararı alınması halinde kullanılabiliyor. Diğer ölüm hallerinde organlar alınamıyor.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıAncak, beyin ölümü ile bitkisel hayat birbirinden farklı kavramlar. En önemli fark, bitkisel hayattaki hastaların solunumunun devam ediyor oluşu. Bu hastalar aylarca hatta yıllarca yaşamaya devam edebiliyorlar ve bazı durumlarda iyileşerek normale dönebiliyorlar. Beyin ölümünde ise geriye dönüş mümkün değil.
Organ bağışında bulunan kişilerin bu konuda aileleri ve yakın çevrelerini bilgilendirmeleri hem daha sonra çıkabilecek problemleri önlemek açısından hem de beyin ölümünden sonra bağışçı olabilme durumu ile ilgili olarak yapılacak görüşmede karar verme sürecini etkilemesi açısından yarar sağlıyor.
Organ bağışı işlemi;
Organ nakli yapan merkezlerde,Hastanelerde,Organ nakli ile ilgilenen vakıf, dernek vb. kuruluşlardayapılabiliyor. Bağışlanan organlar -öncelikle tıbbi aciliyet durumu olmak üzere- kan ve doku grubu uyumuna, yaş, boy, kilo gibi kriterlere bakılarak en uygun hastaya naklediliyor. Cins, ırk, din, zengin-fakir ayırımı yapılmıyor.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıOrgan nakli, kadavradan (beyin ölümü gerçekleşmiş kişi) veya canlıdan yapılabiliyor.
Kadavra Verici (Donör): Beyin ölümü gerçekleşmiş hastanın organları bağışlandığı takdirde, bunlar kadavra donör olarak tanımlanıyor.Canlı Verici (Donör): Organ nakli gereken hastanın eşi ve yakın akrabaları -doku, kan grubu vb. uyum mevcut ise- organ bağışında bulunabiliyorlar. Sadece böbrek ve karaciğer nakli canlıdan yapılabiliyor.Canlı organ bağışı, sağlıklı bir kişinin, genellikle bir yakınına, organının bir kısmını veya tamamını bağışlaması anlamına geliyor. Canlı vericiler, genellikle böbrek veya karaciğer gibi organlarının bir kısmını bağışlıyorlar. Canlı organ bağışı yapabilmek için belirli kriterlere uymak gerekiyor:
Yaş: Genellikle 18-60 yaş aralığında olmakSağlık durumu: Fiziksel ve ruhsal olarak sağlıklı olmak, herhangi bir bulaşıcı hastalığı veya kronik rahatsızlığı bulunmamak