Tiyatroda eğitimin önemi
Tiyatro insana, doğaya, evrene dair düşünceleri, duyguları, gözlemleri insana anlatma sanatı olduğuna göre tiyatrocu adı verilen meslek ehlinin olabildiğince geniş bir bilgi ve merak yelpazesinden beslenmesi önem taşır. Tiyatro eğitiminde mitolojiden sanat ve tiyatro tarihine, antik Yunan'dan geleneksel türlere, akrobasiden eskrim ve dansa kadar geniş bir çerçeveye gereksinim duyulmasının nedeni budur. Hoş, bu eğitimin gereklerinin günümüzde ne denli yerine getirildiği, ülkemizdeki eğitimin genel durumuyla da bir arada tartışılması gereken ayrı bir konudur. Öğrencisinde ezberi ve sınıf geçmeyi değil, düşünmeyi, sorgulamayı, merak duygusunu önceleyen bir eğitim sisteminin ve anlayışının olmadığı yerde, kuşkusuz tiyatro eğitimi de bu genel atmosferden payına düşeni alır, almaktadır.
Ama işin bir diğer boyutu da var. İletişim teknolojisinde Tiyatroda eğitimin önemi yaşanan devrimin sonucunda, bilgiye erişimin hiç olmadığı kadar "demokratikleştiği" iddiasının hüküm sürdüğü bir dünyada yaşıyoruz. Herhangi bir konu başlığındaki "bilgilere" erişim artık öğrencilerin bir "tık" uzağında. Peki bu durum bir ilerleme sağlıyor mu
İşim gereği çeşitli tiyatro okullarından mezun olmuş çok sayıda gençle tanışıyorum, sohbet ediyorum, denemeler yapıyorum. Örneğin tiyatronun yan disiplinlerinden hangilerine ilgi duyduklarını sorduğumda "dans" diyenlere, "Ne dansı" diye soruyorum, genellikle "Latin dansları" yanıtını almak beni şaşırtıyor, "Müzik" ile fazla ilgilenmeyen, "türkü bilmeyen" mezunları görünce üzülüyorum. Yapacağım oyun tiyatro oyunculuğu, beden kullanımı, dans ve koro gerektiren bir türdeyse, genellikle tek kaynakla, sadece tiyatro mezunlarıyla işi çözemiyorum, mutlaka dans (halk dansı veya modern dans) ve şan mezunlarına da yönelmem gerekiyor.
Bunun istisnaları hemen her zaman kendi mesleki meraklarıyla çeşitli yan disiplinlerde ciddi eğitimler almaya çalışmış, alternatif arayışların peşinde koşmuş genç sanatçılardan çıkıyor. Son örneğini Medea- Material'deki genç oyuncularımla yaşadım. Ama istisna ne yazık ki kural olmuyor.
Oysa bilgiye erişim bu denli "demokratikleşmiş" iken tiyatro eğitimi alanların ilgi alanları, alternatif yönelişleri nasıl oluyor da bırakın genişlemeyi, bizim dönemi bile aratacak kadar daralıyor
GENEL BEYİN ÇÜRÜMESİBunun tiyatroyu, tiyatro eğitimini ve bizim ülkemizi aşan çok daha genel nedenleri olduğunu düşünüyorum. Çağın ruhuna uygun genel beyin çürümesi, bilgi edinmeye çabalayan, düşünen ve sorgulayan birey yerine ezberi ve işini çabucak halletmeyi tercih eden, "Öyle de olur böyle de ne varmış" diyen ve yarı cahilliği içinde tuhaf bir özgüven sergileyen birey tipolojisini öne çıkardı. Seçkin, geniş ve derin bilgiyi aşağılamanın dayanılmaz hafifliği içindeki mediokrasinin, yani vasatın egemenliğinin zeminini de bu genel atmosfer oluşturdu.