İnsan idrak ettiği ruha benzer

Aleksandr Puşkin, "dramatik büyünün titreştirdiği düş gücümüzün üç telinden" söz eder. Bunlar; gülme, acıma ve dehşettir. Vsevolod Meyerhold ise Charlie Chaplin ve Sergey Ayzenştayn'ı karşılaştırırken, her iki sinemacıda bu "üç tel"in ne denli ustalıkla kullanıldığına değindikten sonra, bir ayrım yapar: "Chaplin'de gülmece ve acımanın ön planda olduğunu, dehşetin gölgede kaldığını söyleyebiliriz oysa Ayzenştayn'da gülmece geri plana kayarken acıma ve dehşet öne çıkar."

SARSINTI

Günümüzde, özellikle 20. yüzyıl sonundan itibaren yaygınlaşan ve son yıllarda kazandığı baş döndürücü ivmeyle adeta dünyanın çehresini değiştiren bir iletişim devrimiyle karşı karşıyayız. Bildiğimiz, tanıdığımız kültürel kodlar sarsılıyor, geçen yüzyılın ürünü olan ekonomik ve siyasal kabuller, kurumlar temellerinden çatırdıyor, ufukta sislerin arasında bir şeyler şekilleniyor ama onların ne olduğunu, bizi nasıl bir dünyaya doğru taşıyacaklarını, ne yönde evrileceklerini öngörmek olanaksız. Şimdiden birçok mesleğin, nesli tükenen veya insan tarafından tüketilen canlılar gibi, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu söyleniyor. Yapay zekânın engellenemez yükselişine otoriter ve popülist, yer yer faşist hareketlerin iktidara yürümeleri eşlik ediyor. Küresel anlamda sermayenin liderlik yapısı bile değişti. Söz konusu iletişim devriminde piyasada aslan payını kapan ve "teknoloji oligarkları" diye anılan çok küçük bir azınlık, kontrol ettikleri devasa finansal güç ve yükselen otoriter, faşist dalgaya verdikleri destekle, o iktidarlarla iç içe geçmiş yapılarıyla piramidin tepesine yerleşmiş durumdalar. Neoliberal ideoloji destekli küreselleşmenin, onun yarattığı dünya düzeninin sonuna gelinmesinden vb. daha derin bir değişim söz konusu sanki. Yeni iletişim teknolojileri ve sosyal medya aracılığıyla bilgi ve haber üretimi, erişimi sözde demokratikleşirken sahte ve yalan bilgi üretimi de aynı ölçüde kolaylaşıyor, yaygınlaşıyor. Yapay zekâ aracının devreye sokulması ve ona kültür evreninin deyim yerindeyse istila ettirilmesiyle yalanın yayılma hızı ve kapsamının daha önceki dönemlerle kıyaslanamayacak bir biçimde arttığı yazılıyor, söyleniyor. Bir zamanlar "Bilgi güçtür" denirdi, artık bu sözün yanına herhalde "Yalan bilgi önemli bir silahtır" deyişini de eklemek gerekecek.

ÖFKE VE KORKU

Yazının başında Puşkin'in "üç tel"inden söz etmiştim. Günümüzün sosyal medya zeminli "post-truth" dünyasında ise gülmenin/gülmecenin nitelik değiştirerek de olsa yerini korurken öfke ve korkunun öne çıktığını söylemek mümkün.