Bangkok artık önemli bir gastronomi destinasyonu, dünya şeflerinin favori buluşma noktalarından. Şefler Bangkok'ta bir araya gelince adeta bir keşif dünyasına çıkıyor, tattıkları alışılmadık yerel lezzetlerle tanışıyor, hiç bilmedikleri malzemelerle mutfağa girerek yaratıcılıklarını zorluyorlar.
Bundan yıllar önce Bangkok'ta Tayland prensesi Sirindhorn himayesinde yapılan bir sempozyumda gastronomi turizmi hakkında tek konuşmacıydım. Chulalonghorn Üniversitesi tarafından düzenlenen turizm konulu sempozyum, öncelikle Tayland'ın güçlü olduğu wellness ve spa konularına eğiliyordu. Aynı günlerde Tayland'da hükümet tarafından sokak yemeklerine yasak getirilmesi konuşuluyordu. Neyse ki böyle bir şey olmadı. Michelin rehberi daha Bankok'a gelmemiş, yıldız veya ödüllü şef kavramı henüz gündemde değildi. Aradan geçen 10 yıldan az zamandan sonra artık herkes Bangkok ve gastronomiyi özdeşleştiriyor, pek çok turist kenti sadece bu amaçla ziyaret ediyor, şef buluşmalarını amaçlayan etkinlikler de giderek artıyor. Kentin köklü otellerinden birinin düzenlediği, THY'nin de ana sponsorlarından olduğu bir festival ise Bangkok'un en önemli şef etkinliklerinden biri olarak öne çıkıyor.
Festival 25'inci yılında
Gene o dönemde Bangkok'un köklü otellerinden Anantara Bangkok'ta düzenlenen World Gourmet Festival (Dünya Gurme Festivali) etkinliğini kıl payı kaçırdığım için epey hayıflanmıştım. Otelin açıldığı 2000 yılından beri düzenlenen festival, başta sadece otelin çeşitli restoranlarına konuk şefler çağırıp otelde hareketliliği artırmayı amaçlayan bir profile sahipti. Ancak aradan geçen zaman zarfında festival bambaşka bir boyuta gelmiş, 25'inci yılında heyecan verici uluslararası bir etkinliğe dönüşmüş. Öyle ki şeflerin birlikte yemekleri bir daha asla tekrarlanmayacak kadar özel deneyimler hâline gelmiş. Şef eşleşmeleri o kadar ilginç olmuş ki, bazı yemeklerin rezervasyonları duyurulduğu gün dolmuş.
Nokta atışı eşleşmeler
Örneğin Kopenhag'da 3 yıldızlı Jordaner'in şefi Eric Vildgaard ile Bangkok'ta yerleşik Berlin asıllı ikiz kardeşler Mathias ve Thomas Sühring'i bir araya getirmek hem dâhiyane bir eşleşme hem de Kuzey Avrupa kökenli bu şeflerin Tayland'da bir araya gelerek buradaki malzemeyle yemek yapmaları gerçekten ilginç bir deneyim. Artık bu tür şef buluşmaları sadece meraklılarına hoş yemekler sunmak için değil, ilham verici yaratıcılıklara da ortaya çıkarmak için yapılıyor. Nitekim Hollanda asıllı Phuket'teki Trisara otelinin bünyesindeki Pru restoranıyla turistik adanın ilk Michelin yıldızlı şefi olan Jimmy Ophorst ile Phuket Pru şefi Jimmy Ophorst ile Hong Kong'dan Choi Ming Fai Jan malzeme seçimlerinde oldukça cesur davranmışlardı. Ophorst'un seçtiği 'durian' meyvesi lağım gibi kokmasıyla biliniyor, o yüzden toplu taşımaya alınmıyor, Fai Jan'ın seçtiği şeyin ne olduğunu ise sormaya bile korktum.