Palyaço: Edi Rama
AYHAN DEMİR
Avrupa Siyasi Topluluğunun 6'ncı toplantısı, AB'ye aday ülkelerden Arnavutluk'un başkenti Tiran'da düzenlendi. Zirveye damga vuran olay, bana göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un tokalaştığı anlar idi.
Macron, elini Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinin üstüne koyarak, psikolojik üstünlük kurmaya çalıştı. Erdoğan ise Macron'un parmağını tuttu ve bırakmadı. Tabiri caizse: "Macron sert kayaya çarptı."
Bu durum, hem Avrupa hem Türk basınında geniş yankı buldu. Fakat yerli ve yabancı basın gündemine yansıyan bir başka olay daha vardı.
Hayır, zirveye katılan liderlere, yapay zekâ ile oluşturulmuş çocukluk videolarını izletmelerinden bahsetmiyorum. Arnavutluk BaşbakanıEdi Rama'nın İtalya BaşbakanıGiorgio Meloni arasında yaşananlardan bahsediyorum.
Edi Rama'nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da dikkatini çektiği şekilde, resmi davetlerde spor ayakkabı giymesi, Arnavutluk başbakanın bilinen özellikleri arasında yer alıyor. Fakat elindeki şemsiyeyi kenara bırakıp kırmızı halıda dizüstü çöken Edi Rama'nın, İtalya başbakanı Meloni'yi bu şekilde karşılaması bir ilk oldu.
Rama'nın geçmişi bu ve benzeri birçok olayla dolu. Geçmişinde öyle olaylar, hatta skandallar var ki bunlar çok masum kalıyor.
Birkaçından bahsedelim.
Rama, Fransa'da sokak ressamlığı yaparken, kariyeri bir anda yükseliyor. Yükselişini de birçoklarına göre Soros'a borçlu. Soros ile sık sık görüntü vermesi, bu iddiaları güçlendiriyor.
Nudist bir plajda ve diğer sosyalist partili vekilin karısıyla çıplaklar kampında çekilen fotoğrafları kamuoyunda yayıldı. Ancak bu fotoğraflar onun ününü fazla bozmadı, aksine yaradı. Hatta geçtiğimiz senelerde hava kuvvetlerinin eğitim uçakları ile eroin taşınmasına dair skandalda da Rama hiç zarar görmedi. Düşünün: Uçak kuma saplanmış, ona mal götüren mercedes de yolda bozulmuş. Bu esnada istihbarat baskın yapıyor.
Rama bugün kendisine yakın şirketlere milyonlarca euro'luk kamu ihalesi vermekle, medya sansürüyle ve kamu kaynaklarını lüks yaşamı uğruna israf etmekle suçlanıyor. Başbakanlık ofisi, ülkenin en lüks binalarından biri olarak gösteriliyor.
Tümden hakkını yemeyelim. Başbakan olarak ne kadar boş bir profil çizerse çizsin, belediye başkanı olarak kendisi Tiran'da efsane işler başarmıştır. Binaları cart renklere boyamak da buna dâhildir.
Eski Arnavutluk başbakanı ve ana muhalefet partisi Demokrat Parti lideri Sali Berişa'nın, kırsal kesimden gelip gecekondularla Tiran'a yerleşmesine müsaade ettiği köylüler tarafından mahvedilen Tiran şehrini toparlayan Edi Rama oldu.
Yıllar önce İtalyan işgali esnasında, şehre İtalyanların hediyesi olan, Lana kanalının etrafı gecekondularla dolmuş iken, kanalı eski haline getiren kişi Rama oldu.
Rama, belediye başkanı olduğunda, şehri cidden temizledi, kalkındırdı. Aslına bakılırsa, sıçramasını da böyle yaptı.
Yeniden Rama'nın skandallarına dönelim.
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Tiran'da yılbaşı ağacı dibinde, Tiran Belediye Başkanı Eriyon Veliay ile birlikte, gençlerle buluşma esnasında bir skandala imza attı. Kendisini protesto eden gençlere, yanındaki çocuklara bakmadan, el hareketi yaptı.
Bir dönem Tiran belediye başkanlığı yapan Edi Rama'nın, bir ara, Edhem Bey Camii'ni şehrin başka bir yerine taşımayı düşündüğü söylenir. Hatta bunu çevresine paylaşacak kadar caminin sesinden rahatsızdır. Zira arkasında başkanlık binası vardır.
Bitmedi, dahası var.
Sapkın eşcinsel eğilimlere verdiği destekle bilinen Rama, kendisinin geçmişte çekildiği çıplak fotoğraflar hatırlatıldığında, utanmak yerine, çok sinirlenip, gençleri bu fotoğraflara bakmaya ve yaymaya davet etmişti.