Rakip, 6 haftadır gol bile yemeyen, ligin namağlup lideri Konyaspor'du ve gol atmakta sıkıntı yaşayan Galatasaray, 59. saniyede ağları havalandırmıştı. Hem takım hem de sarı kırmızı renklere gönül verenler için bundan daha iyi bir başlangıç olamazdı. İlk dakikalardaki coşkuyu görene "Galatasaray rakibini boğar, ikiyi bulur" dedirtse de, karşısında oyun tarzı ve disiplininden anlık bile taviz vermeyen bir ekip vardı. Oyunu savunmadan kuran, hızlı şekilde geniş alana yayılan, rahat adam geçen isimlere sahip Konyaspor, bu beklentiyi kısa sürede suya düşürdü.Çekiçi'nin çektiği iki müthiş şuttan biri ağları, biri direği buldu ve devamında oyun üstünlüğü Konya'ya geçti. Bunda Mertens'in etkisiz oyunu, Oliveira'nın ön alana yakın oynaması nedeniyle Torreira'nın yalnız kalması ve tabii iki kanat oyuncusunun savunma zaafının büyük payı vardı.İlk yarıda Muslera biraz daha konsantrasyon eksikliği yaşasaydı, farkın açılmaması işten bile değildi.Orta saha zafiyeti açıkça gözüken Galatasaray'da yine en net işleyen yer sağ kanattı ve mimarı haftalardır müthiş bir performans sergileyen Boey'di. Boey hem hücumda hem savunmada yine ayakta alkışlanacak bir mücadele ortaya koydu. tehlikeli atakların neredeyse tamamında onun imzası vardı.Net şekilde görülen aksaklığa rağmen Okan Hoca, Gomis-Icardi ve MertensYusuf değişikliği için 60. dakikaya kadar bekledi. Yusuf'un Mertens'in bir türlü üstlenmediği rolü üstlenerek, geçiş oyununu hızlandırması, Oliveira