Okan Buruk, 4 haftada 2 gol atabilen takımıyla ilgili teşhisi yanlış koymuş olacak ki, ligin namağlup takımı Gaziantep'e karşı Seferovic'in yerine Gomis'i ilk 11'e yazmıştı. Oysa yeni sezonun ilk düdüğünden beri Kerem Aktürkoğlu ve Yunus'un performansı, takım oyunundaki eksiklikleri en büyük sorun olarak gözüküyordu.Ligin ikinci iç saha maçında tıklım tıklım dolu tribünlerin desteğiyle etkili bir başlangıç yapan Galatasaray'da yine sırıtan bölge kanatlardı. Özellikle de Kerem yaşananlardan tenkitlerden hiç ders almamışçasına etkisizdi ve etkili olacağına dair hiç olumlu sinyal vermiyordu.Yunus da birkaç bireysel çıkışı dışında ondan farksız gözükmüyordu.Onlara her maçında "Galatasaray'ın stoperi olur mu" diye sordurtan Abdülkerim Bardakçı'nın savruk futbolu eklenince Gaziantep gibi fırsatçı bir takım için fırsatlar bulmak zor olmadı!Ayağındaki topu akıllıca kullanmak yerine rastgele vurarak, takımının eksik yakalanmasına neden olan Abdülkerim'in 'fırsatlık' hatası, hızlı bir atakla Galatasaray kalesinde gole dönüştü.Anında reaksiyon veren Galatasaray'ın golü her ne kadar şans gibi gözükse de, Boey'un direkten dönen topu, Oliveira'nın bomboş kaleciye isabetlediği kafası ve ön alandaki baskılı hali işlerinin değişeceğinin sinyali gibiydi. Ama bu kez de hesapları hakemin şapkadan çıkardığı kırmızı kart bozdu!Abdülkerim takımını 10 kişi bırakırken, Okan Hoca ikinci yarı için matematik hesapları yapmaya başlamıştı bile! Zira ortada bir 83 garabeti vardı...Zaten Kerem'i, Yunus'u hatta Abdülkerim'i 'vazgeçilmez' hale getiren, rotasyonu yaparken performansı değil de kimliğini sorgulayan bu garabetti!Kâğıt