Orta'yı bırakırsan

Kimine göre alınacak 3 puan şampiyonluğun ilanı olacak, kimine göre 1 puan yetip de artacaktı! Oysa Fenerbahçe'nin zorlu Sivas deplasmanından güle oynaya aldığı galibiyetin ardından kılcal damarlara kadar stres yükleyen bir maçtı... İdeal kadrosuyla sahadaydı Galatasaray ve maçın başında oldukça sakin, istekli gözüküyordu. İlk 15-20 dakika oyunu istediği gibi yönlendiren taraftı desek abartmış olmayız. Ancak golden sonra Beşiktaş, önce oyun olarak dengeyi sonra da üstünlüğü ele geçirdi. Bunda Rosier-Redmond karşısında Adekugbe-Kerem Aktürkoğlu ikilisinin zayıf kalışının, Mertens'in ve Olievira'nın beklenen etkiden uzak oluşlarının rolü büyüktü. Torreira özellikle ilk yarı orta sahada tek başına savaştı. Buna karşılık Gedson'un maçın yıldızı olacak kadar hırslı oyunu, Redmond'ın sık sık içeri katederek göbeği fazlalaştıran koşuları ve Salih'in sakinliği, orta sahadaki üstünlüğün Siyah Beyazlı takıma geçmesini sağlayan faktörler oldu.Ortaya çıkan tabloda Galatasaray'ın orta saha direncini artıracak değişiklikle başlaması elzem gibi gözüküyordu. Ancak Okan hoca, Beşiktaş'ın golüne, hatta 62. dakikaya kadar bizimle birlikte izledi maçı! Oysa ikinci yarı mağlubiyet golüne kadar Galatasaray neredeyse iki top üst üste yapamadı. Beşiktaşlı futbolcular orta sahayı parselleyip, babalarının çiftliği muamelesi çekmeye başladı! Bu handikaba rağmen önce Torreira'nın laubaliliği tehlikeye,