Ne maçtı ama!

Coşkuysa coşku, tempoysa tempo... Fırtına gibi başladı maç! 3. dakikadaki müthiş paslaşmaların finalinde Kerem'in ayağından gelen gol, ardından kaçan fırsatlar ve baskı tribünleri erken havaya sokmaya yetti...Ancak ligin en çok gol atan takımlarından olan Karagümrük için Galatasaray'ın ön alanda baskı kurarken, arkada bıraktığı boşluklar bulunmaz fırsattı. Zaten birinde Adekugbe'nin çıkarken yaptığı gereksiz göğüs pası ve diğerinde Muslera'nın kısa düşen pasıyla cezayı hemen kesmesini bildiler.Şok gollerin ardından tribünler buz kesmiş, takımın ne reaksiyon göstereceğini beklerken, Borini bir kez daha sahneye çıkıp, 12 dakika içindeki üçüncü Karagümrük golünü Galatasaray ağlarına gönderdi.Şampiyonluk yarışında, hele de Beşiktaş gibi zorlu bir deplasman öncesi kaybedilecek üç puanının ne anlam ifade ettiği ortaydı. Her türlü riski alan Sarı Kırmızılılar ilk yarının kalan dakikalarında rakip kaleyi adeta ablukaya aldı. Sağlı-sollu ataklar, şut denemeleri derken, hakemin ancak VAR uyarısıyla verebildiği penaltı Galatasaray'ın soyunma odasına farkı azaltarak girmesini sağladı.Oyun isteğinden bağımsız olarak takımda aksayan isimler yok değildi... Nelsson alışılmış konsantrasyonunun dışında oynuyordu, Zaniolo ve Adekugbe ise oyunlarıyla sırıtıyordu. Okan Hoca buna rağmen ikinci yarıya değişiklik yapmadan başladı.Oyun üstünlüğü Sarı Kırmızılılar'daydı ama bir türlü sonuca