Liderlik çok yakıştı

Altıncı Avrupa Şampiyonası biletini haftalar önce cebine koyan Milli Takım'ın Galler karşısındaki tek motivasyon kaynağı 'grup lideri unvanıyla' Almanya'ya gidecek olmaktı. Ve elde iki takımı karşılaştıracak yakın zamana dair iki referans bilgi vardı. Galler'in özellikle ikinci yarı oyun disiplininden koptuğu ve 1 puanla yetindiği Ermenistan maçı, bizim de görkemli bir oyunla kazandığımız Almanya hazırlık maçı! Üç skordan ikisi lehimizeydi ve teoride şanslı taraf Milli Takım'dı...

Ancak Montella, Almanya maçından çok farklı bir kadro ve kurgu tercih etmişti. Ayrıca karşıda mutlaka kazanmak zorunda olan ve oyunu çok iyi daraltan, pres gücü yüksek bir rakip vardı. Bu fark, oyunun başından itibaren Millilerin kendi oyununu sahaya yansıtmasına izin vermedi. Salih ve smail üzerinde oluşan baskı takımın çıkarken de savunurken de çaresiz kalmasına neden oldu. Hâl böyle olunca takımımız ayağa paslar yerine defanstan uzun oynayarak topu üçüncü bölgeye taşımaya çalıştı. Sprinter ama boy ortalaması düşük uç oyuncularımız için bu da handikapa dönüştü.Soyunma odasına tatsız oyun ve skorla giden Milli Takım, ikinci yarı çok daha etkili bir oyunla sahadaydı. Montella'nın Cenk-Zeki ve Barış Alper-Kenan Yıldız değişiklikleri yerindezamanında dokunuşlardı. Ardından Galler'in Ermenistan karşılaşmasının ikinci yarısında olduğu gibi düşen konsantrasyonu ve takımımızın pas oyununa dönüşü, maçın hikayesini tamamen değiştirdi. Oyun rakip sahaya yıkılırken, bu kez ön alan baskısını etkili şekilde kullanmaya başlayan taraf Milli Takım oldu. Kenan'ın aldığı ve Yusuf'un usta vuruşuyla gole çevirdiği penaltı sonrası Ay-Yıldızlılar kalan dakikalarda 'grup birincisi' nasıl oynarsa, öyle oynadı...