Kördüğüm

12 vatan evladının yüreklere düşürdüğü korun acısıyla yaşadık dün derbi heyecanını. Bir tarafta 223 milyon euro kadro değerine sahip Galatasaray, diğer tarafta 196 milyon euroluk Fenerbahçe... Sezon başından beri hem ligi hem de istatistikleri domine eden iki ezeli rakipten beklenen, son yılların en iyi kadrolarıyla ortaya gözlerin pasını silen bir 'El Clasico' heyecanı koymalarıydı.

Ama özellikle ilk yarı beklentilerin çok çok altında bir mücadeleyle geçti. Bunda smail Kartal'ın da Okan Buruk'un da 'nasıl olsa bir gol buluruz, gol yemeyelim' anlayışıyla savunmayı sıkı tutmasının etkisi yüksekti. Sarı Kırmızılılar, yine her zamanki gibi topa sahip olmayı tercih ederken, Fenerbahçe orta sahada basarak Dzeko'nun duvar olacağı toplarla pozisyon bulmayı planlamıştı.

İki takım da orta saha üstünlüğünü ele alamayınca ortaya kördüğüm bir mücadele ve tatsız tuzsuz bir oyun çıktı. Koskoca 45 dakikada top sadece 22 dakika oyunda kalırken, ev sahibi ekip 1, konuk ekip 3 şut çekip kaleyi bile tutturamadı. Böyle olunca da iki takımın ilk yarıda gol beklentileri sıfır virgül bilmem kaçlı rakamlarda kaldı!

SAMAN ALEVİ TEMPO

İkinci yarı ilk ve en akılcı hamle smail Kartal'dan geldi. Boey'in baskısıyla bir varlık gösteremeyen Cengiz'in yerine smail Yüksek'i alarak hem orta sahadaki direnci artırdı hem de İrfan Can'ı gerçek mevkiine alarak hücumdaki gücünü takviye etti. Değişikliğin de etkisiyle Fenerbahçe oyunda daha hareketli gözükürken, Galatasaray daha hızlı geçiş oyunları oynamaya başladı. Ancak bu tempo da saman alevi gibi gelip geçici oldu... Oyun ilerleyen dakikalarda artan stresin de etkisiyle yine ilk yarıdaki kördüğüm haline geri döndü. Maçın tek isabetli şutu 70'inci dakikada Galatasaray'dan gelirken, ev sahibi ekip kaleye isabetli şut gönderemeden 90 dakikayı tamamladı. Yapılan faul sayısı ise 45 ile sezonun rekorunu kırdı!