Kayıp zaman

Kapkara bir gündü... Bartın'dan gelen acı haberler büyük bir hüzne dönüşmüş, yüreğimize koca bir taş gibi oturmuştu.Eminim benim gibi milyonlar bu ruh haliyle geçti ekran başına. Değişen 11, milli ara ve bay haftası nedeniyle takımlarından uzak kalan Galatasaraylıların beklentisini katlamıştı. Maçın henüz 28'inci saniyesinde Icardi'nin vurduğu şut taraftarı heyecanlandırırken, kimsenin aklına koca ilk yarıda Galatasaray'ın isabetli ve en etkili tek şutu olacağı gelmemişti.Gittiği her takıma oyun karakterini de götüren Çağdaş Hoca'nın kadrosu iki gün önceden 'netleşen' rakibini çok iyi çalıştığı maçın devamında ortaya çıktı. Midtsjö, Torreira, Mata'dan oluşan göbek ile ilk kez kademeli oynayan Kazımcan ile Mertens'in zafiyetlerinden sonuna kadar yararlandı.İkinci golü de atan Onur ve Ramazan'ın enerjisi Galatasaray'ın solunu işlemez hale getirdi. Defansın önünde yalnız kalan Torreira oyun kurmakta zorlanırken, oluşan boşluk Kayserili oyuncular için işlenecek madene dönüştü. 11 şutla sezonun en çok şut çektiği ilk yarısını oynayan ev sahibi, topa hakim gözüken rakibine karşı 0.96'lık gol beklentisine ulaştı.Okan Hoca, yaşanan sıkıntıya çözümü Mertens ile Yunus'un kanatlarını değiştirmekte buldu. İkinci yarıya da Mertens, Yunus ve Midtsjö'nün yerine Oliveira, Barış Alper, Rashica ile başladı. Değişiklikler ne o Kayseri'nin devamlı üzerine oynadığı boşlukları kapattı ne de kontratak futboluna dönen rakibinin savunmasını aşmayı sağladı. İkinci yarı takım, 80. dakikaya kadar isabetli şut çekemedi. Çektiğinde 86'ydı ve o da takımın ilk golü olarak skora yansıdı. Tabii alınan risk yüzünden Kayseri ikinci yarı da pek çok fırsat yakaladı.Aslında kadrolar, değişiklikler farklıydı ama maç berabere biten Adana Demirspor maçının aynısıydı. O gün ne yazdığıma dönüp, tekrar baktım... Şöyle demişim; "...mücadele ediyorlar, kaliteli ayakları var ama henüz 'şöyle bir oyun sistemi