Dejavu gibi

Hafızalarda 2 hafta önceki müthiş oyun, kalplerde "Neden olmasın" inancıyla Münih deplasmanındaydı Galatasaray... O inanç, ünlü Marienplatz Meydanı'nı Nevizade'ye, Allianz Arena'yı Ali Sami Yen'e çeviren Sarı Kırmızılı taraftarda da 'Rakip Bayern' demeden sahaya ideal 11'ini süren Okan Buruk da fazlasıyla vardı!

Diğer taraftan İstanbul'da 65 dakika boyunca müthiş bir ön alan baskısına karşı oynamak zorunda kalan Bayern Münih, ilk maçtan farklı olarak Neuer'li, Goretzka'lı, Upamecano'lu 'canavar kadrosu' ile sahadaydı.

Taktik olarak hızlı geçiş oyunu oynayan, orta sahadaki 2'ye 1'lerle topu bir an önce Coman ve Sane gibi hızlı kanat oyuncularıyla buluşturan Bayern, başlama düdüğüyle birlikte yine karşısında 5 futbolcuyla ön alan baskısı yapan bir Galatasaray buldu. Bu kez tempo düşük olsa da Sarı Kırmızılılar bu baskıyla rakibin geçiş oyununu büyük oranda bozdu.

Alman devi bu kez, Neuer gibi ayağına hakim bir kaleciye sahip olmanın avantajını da kullanarak kaleden çıkarken oyunu beklere genişletip, ortaya uzun toplar oynamaya başladı. B planı olarak yorumlanabilecek bu taktik, Kaen'in duvar görevi görerek hızlı kanat oyuncularına topu indirmesi üzerine kuruluydu. Zaman zaman da başarılı oldu. O tehlikelerde Muslera, Davinson ve Boey çok yerinde müdahaleleriyle Bayern'e geçit vermedi.

Sarı Kırmızılılar ise özellikle ilk yarının son 7-8 dakikasında Bayern deplasmanında bulunup da harcamayacak şanslar yakaladı.