23'e üç kaldı

Galatasaray finallerin takımıdır denilse de rakip, ligdeki yerinden bağımsız 5 maçtır yenilmeyen İstanbulspor'du.... Üstelik Sarı Siyahlılar, bu seride Kadıköy deplasmanında Fenerbahçe'den 1 puan alarak, şampiyonluk yarışında büyük darbe yemesine neden olmuştu. O yüzden Okan hoca işi sıkı tutmuş, kadroda cezalı Boey dışında revizyona gitmeyi tercih etmemişti. İlk düdükle birlikte ciddiyetin sadece kadroyla sınırlı olmadığı, oyun anlayışına da sirayet ettiği görüldü. Özellikle ön alanda ciddi bir baskıyla başladı maça Galatasaray... Bu sezon başından beri en iyi yaptıkları şeydi ve İstanbulspor'u adeta kilitledi. Ev sahibi ekip çıkmakta, pas yapmakta ve Galatasaray ceza sahasına girmekte çok zorlandı. Futbola dair tek beklentileri Eze'nin eze eze savunmayı geçip yapacaklarıydı! Buna karşılık Sarı Kırmızılı oyuncular biri direkten dönen top olmak üzere rakip kaleye 13 şut gönderdi ve ilk yarıda 31 kez rakip ceza sahasına girerek bu alandaki lig rekorunu kırdı.Sahanın Galatasaray adına en etkisiz ismi Mertens gibi gözüküyordu ancak Kerem Aktürkoğlu'nun etkili oyununa rağmen pas tercihlerindeki hataları Sarı Kırmızılılar'ın skoru erken bulmasının önüne geçti. İlk yarı böyle bitecek derken bitmiş pozisyonun devamında yapılan sert faul ve sonrası kazanılan penaltı hem Galatasaraylı futbolculara hem de taraftarlara derin bir oh çektirdi. Icardi'nin önce sert bir vuruşla penaltıyı gole çevirmesi ardından ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golü heyecanı daha da artırdı. Ancak ikinci yarıda bambaşka bir tablo ortaya çıktı. Okan hoca Galatasaray'ın en kreatif ayaklarından Oliveria'yı belki de ilk yarının son bölümünde yaptığı top