CHP'miz

Ülkesini seven, onun için kaygı duyan bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının Cumhuriyet Halk Partisi'ne karşı ilgisiz ve sevgisiz olmasını anlamakta güçlük çekerim.Cumhuriyetin kendisine karşı olumsuz duyguları olan birinin Cumhuriyet Halk Partisi'ne karşı da benzer duygular taşıması anlaşılır bir şeydir.Benim anlamakta güçlük çektiğim, laik, çağdaş dünya görüşüne sahip insanlarımız arasında Cumhuriyet Halk Partisi'ne karşı ilgisiz, sevgisiz; bunun da ötesinde laiklik düşmanlarından farksız, neredeyse düşmanca bir tutum içinde olanların hem de küçümsenemeyecek sayıda var olmalarıdır.Bunun başlıca nedeni ise bana kalırsa bilinç eksikliğidir.Cumhuriyet Halk Partisi'ne ilgi ve sevgi derken parti üyeliğinden söz etmiyorum. Kimseyi her hangi bir siyasal partinin üyesi olmaya zorlayamazsınız.Gençlik yıllarımda Türkiye İşçi Partisi'nin, üstelik etkin üyesiydim. Kalben bugün de o yılların işçi partilisiyim.Kalbim bugün de soldaki partilerle çarpıyor. Fakat sözünü ettiğim gençlik yıllarımda pek fazla ilgi duymadığım Cumhuriyet Halk Partisi, bugün konu ülkemiz olduğunda ilgi alanımın tam odağında yer alıyor. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisiz Türkiye'nin hiçbir aydınlığa ulaşma şansı yoktur.Bütün az ya da çok uygar ülkelerin uzak ya da yakın tarihlerindeki siyasal partilerin kendilerine özgü bir varoluş öyküleri vardır.Türkiye bakımından, beğensek de beğenmek de Cumhuriyet Halk Partisi Cumhuriyetimizin en eski, en köklü partisidir. Kökleri Cumhuriyet öncesine, İttihat ve Terakki Fırkası'na da uzanıyor. Bir siyasal partinin böyle uzun bir ömrü olması her yerde her zaman görülebilecek bir şey değildir. Bu varoluş, geçmişteki, bugündeki ya da gelecekteki liderlere de bağlı değildir. Partilerin, liderlere ve kadrolarına da bağlı olarak, zaman içinde değişimlere uğramış ve uğrayacak olmaları