Seyirciyle güçlenen umut

Bu yıl "Sinema barıştır, sinema özgürlüktür" mottosuyla yola çıkan 32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali sona erdi. Ödül gecesine Pelin Esmer'in En İyi Film dahil sekiz ödül alan filmi "O da Bir Şey mi" damgasını vurdu.

Kentinin dokusuyla, kültürüyle, sanatla olan bağıyla, yetiştirdiği yazarlarla, sinemacılarla gurur duyan Adana'nın 32. kez düzenlenen gözbebeği festivali Altın Koza, Çukurova Üniversitesi'nde düzenlenen kapanış töreniyle, özgürlük, barış ve umut mesajlarıyla sona erdi. Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen festivalde bir kez daha sinema salonları doldu taştı. Festivale sadakatle sahip çıkan bir seyircisi var Adana'nın; bütün filmlerde kapıda kuyruklar oldu, millet yerlere oturdu. Sinemacılarla yapılan soru–cevaplarda çok düşünülmüş ve derinlikli sorularla karşılaştık. "Siz şimdi bize 90 dakika ne anlatmak istediniz, ben anlamadım" gibi sorular da duyduk ama bu da yine bir merakın ve sanırım Adanalı samimiyetinin bir sonucu.

Kadınların gür sesi

Festivalin bu yılki mottosu "Sinema barıştır, sinema özgürlüktür" idi ve kapanış gecesine de damgasını vurdu bu umut. Dünya Sineması bölümü Filistin'e odaklanmıştı ve 'Gazze, Şimdi' seçkisiyle seyirciyi burnumuzun dibinde yaşanan acılara yakından bakmaya çağırıyordu.

Bir diğer büyük acıya daha yakından baktığımız filmler gördük bu yıl: Ülkemizde yaşanan en büyük felaketlerden 6 Şubat depremlerinin sonrasına. Orhan Eskiköy'ün sekiz yıl aradan sonra çektiği "Ev", depremzede bir ailenin çadırdaki yaşamına, enkazlar arasından umut çıkarma çabasına, barınma ve gelecek hayallerine tanık ediyordu seyirciyi. Sibel Karakurt'un filmi "Eskisi Gibi" ise depremde uzuvlarını kaybeden iki çocuğun; Aliye ile Yaren'in fiziksel ve ruhsal iyileşme, birbirlerine destek olarak hayata tutunma sürecini anlatıyordu. "Eskisi Gibi" festivalden En İyi Belgesel Ödülü alırken "Ev" ise Altın Koza'dan festivalin ikinci büyük ödülü olan Yılmaz Güney Ödülü ile döndü.

Belçim Bilgin, Berkay Ateş, Deniz Eyüboğlu, Ekin Fil, Gani Müjde ve Janet Barış'ın yer aldığı ulusal uzun metraj yarışma jürisinin başkanı Ümit Ünal "Her yarışmada olduğu gibi 'kazananlar' olsa da, bu yarışmada 'kaybeden' yok" dediyse de ödüllere özellikle bir 'kazanan'ın damga vurduğunu söylemek yanlış olmaz: Pelin Esmer'in ekim ayında vizyona girecek filmi "O da Bir Şey mi" En İyi Film ve Yönetmen ödülleri dahil sekiz ödül aldı. Üstelik çok sık rastlanmayan bir şey yaparak jüriyi, sinema yazarlarını (SİYAD), yönetmenleri (Film-Yön) ve seyirciyi (Adana Seyirci Ödülü) aynı anda fethetti, hepsinin ödüllerini topladı. Tam 20 yıl önce ilk filmi "Oyun"la Yılmaz Güney Ödülü almak için bu sahneye çıktığını ve yirmi yıldır umudunu hiç kaybetmeden sinema yapmaya devam ettiğini söyledi Pelin Esmer.

Altın Koza Film Festivali'nin kapanış töreninde bir şeyin artık değiştiğini / değişmekte olduğunu ortaya koyan bir tablo vardı: Sinemamızda kadın yönetmenlerin, kadın yapımcıların sesleri daha çok duyulmaya başlamıştı. Festivalin en çok konuşulan filmlerinden biri Emine Yıldırım'ın ilk uzun metrajı "Gündüz Apollon Gece Athena" oldu ve Kadir Beycioğlu Jüri Özel Ödülü ile ayrıldı geceden. "Biz bu filmi kadın dayanışmasıyla yaptık" dedi Emine Yıldırım ve özellikle iki kadına teşekkür ederek aldı ödülünü: Başrol oyuncusu Ezgi Çelik'e ve yapımcısı Dilde Mahalli'ye. Mahalli "O da Bir Şey mi"nin de yapımcısı ayrıca.

Köfteci Kadir'in anısına

Jüri En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü Bige Önal ("Buradayım, İyiyim") ile Tülin Özen ("Perde") arasında paylaştırmıştı. Kadın Oyuncu ödüllerinin neden ısrarla paylaştırıldığı bir muamma ama biz Emine Emel Balcı'nın doğum sonrası depresyonundaki bir kadının dayanışmayla özgürleşmesini anlatan filmiyle ödül alan Bige Önal'ın konuşmasına odaklanalım: "Ödülü bu düzende hayatını kaybeden kadınlar ve sessizliğe mahkûm edilmeyi reddeden kadınlar için almak istiyorum. Buradayız, susmuyoruz ve iyiyiz". En İyi Erkek Oyuncu ise Rezan Yeşilbaş'ın bütün hayali paramotorla uçmak olan seyyar köfteci Kadir'in hikâyesini anlatan "Uçan Köfteci"- si ile Nazmi Kırık oldu. Kırık ödülünü beraber uçma hayali kurdukları gerçek Kadir için aldı. Ne yazık ki Köfteci Kadir depremde hayatını kaybetmiş ve filmi görememişti.