Hâl ve gidiş pekiyi

Bir zamanlar karnelerde yer alan 'hâl ve gidiş' notunu hatırlıyor musunuz Onun kırık gelmesi pek kolay bir şey olmadığı gibi başınızın ciddi belada olduğunu da gösterirdi. Belli ki gemi azıya almışsınız, öğretmen de durumu velinize bildirmeye karar vermiş. O gidiş gidiş değil yani.

Profesyonel müzik hayatlarının süresi yarım asra yaklaşan Gündoğarken'in üyeleri Gökhan ve Burhan Şeşen'in bu serüveni daha dinleyiciyle buluşmadığı yıllardan başlayarak anlattıkları müzikli gösteriye "Hâl ve Gidiş" adını vermelerinin de bu notla ilgisi var. Onlar "Matematiğiniz, Türkçeniz kırık da gelse çalışır düzeltirsiniz. Ama hâl ve gidiş kötü gelirse fena" diyen bir babanın çocukları. O yüzden de anlattıkları evet, müzikle ilişkileri. İlk enstrümanları, ilk yaptıkları besteler, çocukken dinledikleri müzikler, onları etkileyen müzisyenler ve o günden bugüne onlara el veren ustalar.

Ama bir yandan da iyi insan olmayı, 'ahlaklı' insan olmayı, başkalarının hakkını yememeyi, yerlere çöp atmamayı, trafikte yol vermeyi önemsiyorlar ve birlikte büyüdükleri dinleyicilerinin de böyle insanlar olduğuna inanıyorlar. Bu oyun bir yandan seyirciyle Şeşen'lerin birbirlerine verdikleri karne gibi.

Pandemi zamanı konserler yapılamaz olunca seyirciyle buluşmanın bir yolu olarak düşünmüşler "Hâl ve Gidiş" projesini. Arkada bir perde, önde bir gitar ve bir buzuki ile taburelerinde oturan Gökhan ve Burhan Şeşen, perdede fotoğraflar, videolar, belgeler… Anlatımlı konser deyin, müzikli anlatı değin, işte öyle bir şey. Yaptıkları ilk şarkıları, tabii sonrakileri de çalıyorlar bir yandan yeri geldikçe. Bu arada o '70'li yılların ve çocuk yaştaki bestecilerinin naifliğini taşıyan şarkılar "95.5" adlı projenin parçası olarak iki gitarla çalınıp söylenerek birer birer dinleyiciyle paylaşılıyor şimdi. "Uzak Değil Zaman", "Ne Güzeldi O Günler", "Deyu" ve "Tutam Yar Elinden" yayınlanan şarkılar. Devamı gelecek. Adını da o zaman Türkçe pop şarkıları dinledikleri Polis Radyosu'ndan alıyor.

Oğullarının ve yakın zamanda kaybettiğimiz küçük kardeşi İlhan Şeşen'in müzikal yolunu açan pilot babaları Turhan Şeşen (Ankara'dan gelen abi), anneler gününde beste yaptıkları anneleri Sevinç Hanım, o besteyi okulda çalıp söyleyen çocukların hevesini "kesin şunu oynak bir şeyler çalın" diye kursağında bırakan müdür… Destekleyenler ve köstekleyenler, hepsi var.