Rusya Nisan'da paskalya dedi, tek taraflı ateşkes ilân etti. Sonra 9 Mayıs'ta İkinci Dünya Savaşı'nın bitişizafer kutlaması dedi ateşkes ilân etti. Ukrayna, ateşkese dünden razıydı. O da katıldı.
Ateşkes süresi bitti, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin birden yeniden ateşkes ilân ediverdi. Bir de barış görüşmelerinden bahsetti. Hem de nerede! ABD'de cumhurbaşkanı seçildiği günden beri Ukrayna'ya bir yardım edeceğini, bir yardım etmeyeceğini söyleyen Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski'yle itiş kakış anlaşmayla Ukrayna madenlerine konan, kendisiyle telefonda uzun uzun "çok faydalı" sohbet kuran Trump'ın yönettiği ülkede değil; Türkiye'de oturalım, konuşalım, bir netice varalım, dedi.
Putin oturup konuşalım, diyorsa, ne alacağının sınırlarını da belirlemiş demektir. Ukrayna zorda. Savaş uzadıkça Rusya da perişan olacak. İki ülkeden, daha çok Rusya'dan sayısız insan vatanlarını terk etti.
Bir yerde savaşın durması lâzım. Dünyada ilânihaye süren savaş yok. Hele şu teknoloji çağında, her an nükleer silahların patlayacağı bir zamanda savaşı sürdürmek ne kadar mümkün Yine savaş üç buçuk seneyi buluyor. 21. yüzyılda uzun bir süre.
Rusya ve Ukrayna ekipleri dün İstanbul'da bir araya geldiler. Trump'ın da geleceği konuşuldu ama o dışişleri bakanına "Sen git" dedi. Adamın sağı solu beli olmuyor. Hazır Ortadoğu'dayken belki bugün İstanbul'a gelir.
Rusya-Ukrayna savaşını birinci derecede ilgilendiren ülke Türkiye. İkisi de hemen yanı başımızda ve Akdeniz'e açılan kapının da kilidi. Sadece böyle görmemek gerek. İki ülke Ortodoks ve Ortodoksların merkezi de İstanbul Fener Patrikhanesi. Gerçi şimdi Ruslar ayrı baş çekiyor, Rusya Patrikliği asıl merkez biziz diyor ama asıl merkez yapmak istediği yer yine İstanbul. Ukrayna Patrikliği ise "baş" olarak İstanbul'u kabulleniyor.
Bizdeki Fener Rum Patriği Bartholomeos, 16 Aralık 2018'te Ukrayna Ortodoks Kilisesi'ne "otosefallik" (bağımsızlık) kazandıran "tomos" adlı kararnameyi imzalamış ve Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko'nun katıldığı törenle yeni birleşik kilisenin lideri Mitropolit Epifaniy'e vermişti.
Rusya Patrikliği ister istemez, Fener'dekine diş biliyor. Meselenin özüne bakarsanız, Fener patrikliğinin, dünya Ortodokslarını kendi merkezinde toplaması, belki yıllar, belki yüzyıllar sonra bizim için tehlikedir ama, Türkiye ne kadar güçlü olursa, Ortodoksları da merkez bizde olduğu için, toplama imkânı bulacaktır.
Arada bahsederim, Rusya Patrikliği Fener'in yerine oynuyor. Bu ne demek İstanbul bizim demek. Ünlü Rus yazarı Dostoyevski'nin "Konstantiniye" hayalini burada vermiştim.
Ukrayna ve Rusya Türkiye'de görüşürlerken, patrikliğin pozisyonunu mutlaka dikkate almalıyız. Çünkü, Rusya'da "Avrasya ideali" çok canlı. Bu Avrasya ideali Ukrayna'yı Rusya içine alıyor. Ortodoksluk bağlantısıyla İstanbul'u içine almayacağını kimse söyleyemez. Nesillerimizin geleceği için on yıllar, yüz yıllar ötesini de düşünmek mecburiyetindeyiz.
Eğer Ukrayna Patrikliği, Moskova'dan kopup İstanbul'a bağlanmayı tercih ediyor ve Moskova buna çok kızıyorsa, bilin ki, Moskova'nın da Türkiye üzerinde emelleri var.
"Aynaroz Papazı" kitabımızda Bartholomeos'la yaptığım röportajı verdim. Tarihî cevaplar aldığımı söyleyebilirim. Burada zaman zaman bu röportajdan alıntıları okursunuz. İlerisi için bizi ne beklediğini ne beklemediğini görmeliyiz.