Otel yangını soruşturması 'Saray Kabinesi'ne uzanır mı!
En büyük deprem, en büyük maden göçüğü, en büyük sel felâketi, en çok iş kazası, en çok kadın cinayeti, en çok dinden uzaklaşma Recep Tayyip ErdoğanAk Parti iktidarında...
Recep Tayyip ErdoğanAk Parti 23 yıldır "tepe"de.
Diğer iktidar dönemleriyle kıyaslandığında zaman aralığı da dikkate alınmalıdır, diyenler olacaktır.
Diğer iktidar dönemleriyle de kıyasladığımızda, bu iktidar "felâketler"de ağır basıyor.
Bütün felâketleri din bazında gören ve hemen fetva veren, musibetin, cemiyetin bozulmasına bağlayan tarikatlarımızın, cemaatleremizin şıhları, şeyhleri şefleri bu iktidar dönemi için nasıl yorum getiriler, nasıl fetva verirler acaba
Felâketleri sakın dış güçlere bağlamasınlar. Felâketlerde "dış güçler" bağlantısıyla bizzat karşılaştım ve burada da yazdım. 13 Mayıs 2014'te 301 işçimizin hayatını yitirdiği Soma'daki maden faciasının çok tartışıldığı bir zamanda, cuma namazında bir mescitte, namazdan önce vaaz veren imam, felâketi "dış güçler"e bağlamış, ben de itiraz etmiştim:
"'Hoca Efendi! Zanla konuşuyorsunuz. Kur'ân'a, Hadis'e göre konuşun! Bu mescitte belki meseleleri daha iyi bilen, daha kültürlü insanlar vardır. Onlara bunları anlatamazsınız!'
İçeride belki en fazla 200 kişi... Ne itiraz, ne tasvip...
İmam, beklenmeyen bu çıkış karşısında bir an bocaladı, 'Zanla konuşmuyorum.' dedi, ama fazla izah da getiremedi. Sonra yine partizanlığı ele aldı: "Devleti yönetenler bu millet için çalışıyor, milletini seven insanlar. Ama provokatörler, Soma'da olay çıkardılar." ("İmama itirazım", 18 Mayıs 2014)
Camilerde partizanlık yapanlara, partiye göre dine yorum getirenlere itirazların yükseldiğini zaman zaman okuyoruz, duyuyoruz.
Bilenler kalkıp itiraz etmeli ve gerçeği haykırmalıdır. Din adına yanıltmaların önüne geçmelidir.
Özellikle de iktidarda olanlar ve iktidarın uzantısı Diyanet, cuma hutbelerini özenle hazırlamalıdır.
Yine namazdan önce her önüne gelen din adına laf üretmemeli, mümkünse, merkezî sistemle, dinin esaslarını bilen vaizlerin konuşmaları dinletilmelidir.
Bolu Kartalkaya'da yüreğimizi dağlayan akıl almaz ihmaller zinciri 78 canımızı hayattan kopardı.
İnsanlar ne kadar sevinçliydi. Sömestri tatilinde, ailece dinleneceklerdi. Çocukları koşuşturacaklar eğleneceklerdi. Bir aileden, küçük büyük 14 kişi can verdi. Kimileri ailece yok oldular. Hangi can buna dayanır! Haberleri dinlerken gözünden yaş dökmeyen insan düşünemiyorum.
İnsanlıktan nasibini almamışlar, vurdumduymazlar, onda var bende neden yok diyenler, tatili başka sebeplere bağlayanlar, oh olsun demeye gelen söz edenler de var maalesef.