Medenî dünyada vahşet daha büyük. Önce ok vardı, kılıç vardı. Okla kılıçlar ne kadar katledebilirsiniz! Ateşli silahlar icat edildi, insanlık çığırından çıktı.

Dünyanın gözü önünde, Filistinliler yok ediliyor. Yok eden İsrail demiyorum, Siyonistlere kul köle olmuş ABD ve Batı ülkeleri diyorum. En büyük vebal ise Müslüman ülkelerde. Ellerinde katliamı durduracak öyle imkânlar var ki... Hiç kıpırdamıyorlar. Arada bir ses çıkarsalar bile ABD'nin bir parmak sallamasıyla pusuveriyorlar.

Bunlara Allah belânızı versin, diyorum başka bir şey demiyorum!

Siyonist canavarlar, Gazze'de sığınacak ev bırakmadılar. 2 milyondan fazla insan sokakta. Eğitim yok, iş yok... Bombalardan korunmak için kovuk arıyorlar, açlıktan, ağaç kabuklarını yiyorlar.

Akıl alacak gibi değil! Dünya seyrediyor. Hafif kıpırtılar var. Bazı Avrupa ülkeleri, "Muhterem Musevîler, rica etsek biraz durur musunuz!" havasındalar.

En çok sesini çıkaran Türkiye. Ama Türkiye'nin katliamcıları durduracak hiçbir gücü yok. Zaten içerde iktidar kapmaca oynanıyor. Birbirimizi yiyoruz. Siyasîlerimizin kimi turp arıyor, kimi adalet! Kimi içimizdeki katliamcıyı hapisten çıkarma derdinde!

19 sene önce bu köşede yayınlanan bir yazımı koyacağım. Filistin'de soykırıma nasıl gelindiğini göreceğiz.

Eşekler filleri tepti; kim akıllanacak

Demokratlar çöktü; "eşekler" "filler"i tepti. Sebep: Irak.

Bundan üç ülke ders çıkarmalıdır: ABD, İsrail ve Türkiye...

1 Mart tezkeresi geçseydi, biz bataklıktaydık... Bizim halkımızda aynen ABD'de olduğu gibi iktidar partisini geriletecekti. "İyi de olurdu." diyenler çıkacaktır. Belki, Irak'a asker gönderilmesini savunanların aklında Irak kaosu vardı ve hükûmeti geriletmenin böyle bir manevra olacağını sezmişlerdi.

Gerçekten öyle mi

Türkiye'deki ABD'ci zihniyetin böyle manevra kabiliyeti yoktur. Kör bağlılık bazı hassasiyetleri de yok ediyor. Biz, hangi iktidar olursa olsun, ülkemizin çıkarını ve istikbalini düşünmek zorundayız. ABD'yi dalgalandıran Irak'ın işgali bizi dipten vuracaktı.

İsrail'le ABD seçimi arasındaki alâkayı merak edeceksiniz. Birbirini tamamlayan iki ülke ABD ve İsrail... Siyonist zihniyet, ABD'yi Irak'a saldırtmıştır. Herkesin şuuraltında bu fikir yatmaktadır. Gerçi Siyonizm, Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında bir fikir ayrılığı değildir ama bu seçimde Demokratların, Bush'un partisinin gerilemesi, insanlara belki İsrail'le içli dışlılığın ne manaya geleceğini düşündürür. Daha dün Gazze'den çekilmekte olan İsrail askerleri rastgele evleri bombaladılar ve kadın, çocuk demeden 23 insanı katlettiler. Eğer ABD tavrını koysa İsrail böyle katliama girişemezdi.

Bu köşeyi takip edenler Batılıların ve İsraillilerin Müslümanları "insan" yerine koymadıklarını; yok edilmeleri gerektiğini düşündüklerini yazmıştım. Aslında felsefî tartışmaları analiz ettiğim veya Tevrat'ta yazılanları aklıma getirdiğim için bunları söylememiştim. Batılıların ve İsraillilerin acımasızlığı beni mantık yürütmeye sevk etmişti. Sonra okuduklarım Batılıların felsefî manada, geri ve ilkel gördükleri Şarklıların (tabiî Müslümanların) öldürülmelerinin insanlık için bir kazanç olacağını ortaya koyuyordu. Muharref Tekrat'ta da fanatik Musevîler, Müslümanların kadın çocuk denmeden öldürülmelerinin "sevap olacağını" yazdığını, Lübnan Savaşı sırasında bir deklarasyonla açıklamışlardı.

Geçen gün 265 sayfalık "Bir Yahurdinin Anıları" kitabını meraktan bir günde okuyup bitirdim. Yazarı