Kandiller hangi bid'ata girer!

Hz. Peygamber'in doğum günü kutlamaları haftası içindeyiz.

Kandillere bir açıklık getirmek gerekir. Kandillerin İslâmın rüknü gibi gösterilmesi, örtülü ifadeyle ibadetin asıl unsuru demeye getirilmesi "bid'at-ı hasene"ye mi girer, yoksa "bid'at-ı seyyie"ye mi

Bid'at "Daha önce benzeri bulunmayıp sonradan ortaya çıkan şey" demektir. Sonradan ortayla çıktığına göre, Kur'ân'da görünmüyor. Hadiste de yok. Ama hayatın akışı içinde çok şeyle karşılaşılacak ve bu karşılaşılan şeyler "İslâmî ölçü"ye vurulacaktır. Bu ölçünün adı "bid'at"dır.

"Şunu yapma bid'attır, bunu yapma bid'attır..." sözleriyle sık karşılaşırız. Yapılmaması istenen "bid'at"a "bid'at-ı seyyie" (kötü bid'at) denir. Bir de "bid'at"ı hasene vardır. Buna "günah" veya "sevap" ölçüsünü koyamamakla beraber, İslâmî ölçülerin dışına çıkmıyorsa ve hatta sevap kazandırıyorsa elbette "bid'at"ı hasene" diyeceğiz.

Kutsal günlerden bahsedilir. "Kutsal" dediğimiz an "İslâm" içine sokarız ve günah-sevap çizgisini belirleriz.

Konumuz kandillerdi. Velâdet yanında özel anlam atfedilen regaib, berat ve mirac kandilleri için, Kur'ân'da bir cümle gördünüz mü Yok... Hadise rastlandınız mı O da yok. Nereden çıktı bu günlerinin özel ibadet günleri diye anlamak, kutlamak, o geceye mahsus ibadet etmek!

Özellikle tarikatlar ve cemaatler bu günlere özel önem atfediyorlar. Hâlbuki Allah'ın her günü Müslüman için açık. İnsan kendisini nasıl mutlu görüyorsa öyle hareket edebilir.

Elbette Hz. Peygamber'in doğumu için şükredecektir. Ama fazlasına gitmek, hayatın gayesi yapmak "bid'at"tan hangisine girer, düşünmek gerekir!

Öyle bir dönemdeyiz ki, imkân yakalasalar, herkesi Kur'ân başına oturtacaklar, ezberleyin diyecekler. Binlerce Kur'ân kursu açtılar, medrese açtılar. Çocukları 4 yaşından itibaren kurslara başlattılar. Hedef çocukların Kur'ân'ı anlamaları mı, yoksa ezberlemeleri mi TRT yönetimi bile Kur'ân'ı güzel okuma yarışmaları düzenleyerek "bid'at Seyyie"ye kapı açmıyor mu

Allah aşkına! Kur'ân-ı Kerîm anlamak için mi indirildi, yoksa, sesi güzel olanların okumaları için mi

Kur'ân'ı okumak esastır ama anlamak da esastır.

Kur'ân, Arapçada "okumak" anlamına gelen mastardır. "Okunan şey" anlamında isim olarak kullanılır.