Biz "ulu önder Abdullah Öcalan"dan medet umarken, PKK'nın önüne geçmek isteyen bir başka örgüt çıktı. Üstelik bu örgüt yarı kanunî bir parti. Abdullah Öcalan'a da ateş püskürtüyor. Sen devlete teslim oldun, demeye getiriyor.

Kürdistan Sosyalist Partisi varmış. Başkanı da Bayram Bozyel diye biriymiş. Bu partinin kısaltılmışı "PSK" imiş. Diyarbakır'da yeni kongre yapmış. Yönetim kurulu ve genel başkan oylanmış.

Kongrelere çok davetli gelir, bol bol nutuk atılır. Eğer bir partinin adı etnisite adıysa, herhâlde, Türkiye'nin birliğinden, bütünlüğünden bahsedilemez. Bahsedilmesi partinin varlığına aykırıdır. Etnik adla kurulan bir partin temel gayesi vardır; değiştirilemez denilen Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın ilk üç maddisini hedefe koymaktır.

Böyle bir partinin kongresine katılanlardan bazı isimleri sonra vereceğim. O isimleri görünce, meşru partilerin de nasıl "kötü" niyetliler olduğunu göreceksiniz.

Biz Diyarbakır'daki etnikçi kongreden bahsederken, Ankara'da da bir etnikçi parti üç gün önce 4. kongresini yaptı. Bu etnikçi partinin adı da Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi (PDKT) imiş.

Bir daha göz attım, Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) adlı bir başka etnikçi parti Eylül 2923'te Ankara'da kongre yapmış, ismini Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) olarak değiştirmiş.

"Etnikçi" adla parti kurulabilir ve faaliyet gösterilebilir mi, diye baktım.

Vikipedi'de "Kürdistan Sosyalist Partisi"ne dair bilgi şöyle:

"Kürdistan Sosyalist Partisi (Kürtçe: Partiya Sosyalîst a Kurdistan) (PSK) 1974 yılı sonlarına doğru kurulan Kürt siyasi Partisi. (...) Yasa dışı bir örgüt olarak kurulan Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) faaliyetlerini 42 yıl boyunca illegal olarak yürüttü. 2016'da Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığına başvuran PSK yönetimi, yasal bir parti olarak çalışmalarına devam etti. Bu sırada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, parti isminden Kürdistan kelimesinin çıkarılması hususunda parti yönetimini uyardı ancak başka bir işlem yapılmadı. Şubat 2019'da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ismindeki "Kürdistan" kelimesini gerekçe göstererek Anayasa Mahkemesine PSK hakkında kapatma davası açtı."

Hukukçu Prof. Dr. Ersan Şen'in 14 Temmuz 2015'te yayınlanan "Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi" başlığıyla bir makalesi karşıma çıktı. İçişleri Bakanlığı'nın ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi" ismine onay verdiğini hatırlatıyor.

Böylece bir de "Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi" olduğunu öğreniyoruz!

Ersan Şen çok önemli bir noktaya işaret ediyor ve asla böyle bir isimle parti kurulamaz diyor. Ersan Şen'in şu yorumuna "kanunlarımız çerçevesinde" itiraz eden beri gelsin!

Ersan Şen "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 68. maddesinin 4. fıkrası, siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemlerinin, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı olamayacağını ifade etmiştir." diyor ve kanunun 96. maddesinin 3. fıkrasını hatırlatıyor:

"Siyasi Partiler Kanunu, kullanılamayacak parti adları ve işaretleri ile ilgili açıklamalarına Kanunun 96. maddesinde yer vermiştir. Maddenin 3. fıkrası uyarınca; "Komünist, anarşist, faşist, teokratik, nasyonal sosyalist, din, dil, ırk, mezhep ve bölge adlarıyla veya aynı anlama gelen adlarla da siyasi partiler kurulamaz veya parti adında bu kelimeler kullanılamaz".