Eş başkanlık sistemi niçin kaldırılmıyor!

Türkiye'de "başkanlık"ta iki ayrı sistem var. Başkanlık ve bir de eş başkanlık.

Bir kanun herkes için çıkması gerek.

PKK'nin başı Abdullah Öcalan böyle bir sistem kurulmasını buyurdular, Ankara hiç ikiletmeden emriniz olur, de ve kanun çıkardı. (Eş başkanlık sistemini Abdullah Öcalan da Avrupa'dan aldı. Avrupa'nın sol ve çoklukla feminizmi öne çıkaran partiler uyguluyorlar.)

Türkiye'de kadın-erkek ayırımı yoktur. Halka kendisini kabul ettiren her kadın parti başkanı da oluyor, başbakan da.

Bizde bu kanun sadece parti genel başkanlığı için. Ama, PKK uzantıları, bütün kuruluşlar için eş başkanlığı kanun dışı kullanıyorlar. PKK ile aynı çizgide yürüyen sol kuruluşlar da Abdullah Öcalan'ın buyruğuna uyuyorlar, eş başkanlık sistemini kendi bünyelerinde uyguluyorlar.

Madem, PKK'ya karşı amansız bir mücadeleye girildi, o zaman, Türkiye'de sistemi bozan, insanları şüpheye düşüren iki ayrı yönetimi akla getiren, daha da ötesi, halkımıza nerede yaşıyoruz biz dedirten, eş başkanlık kanunu lağvedilmeli, yok eğer uygulanacaksa bütün kuruluşlar için uygulanmalıdır. Bu da mümkün olamayacağına göre ayrı devlet, ayrı ülke görüntüsü veren eş başkanlık sistemi kesinlikle kaldırılmalıdır!

Bu meseleyi daha önce ayrıntılı yazdık.

(https:www.yenicaggazetesi.com.trdemlikciler-devlet-icinde-devlet-yolunda-786383h.htm)

"DEM'likçiler, devlet içinde devlet yolunda..." başlıklı yazımızda yer alan Abdullah Öcalan'ın "ÇözümÇözülme" döneminde, İmralı'ya gidip gelen o zamanki PKKHDP milletvekillerine eş başkanlık buyruğunu tekrar hatırlatacağım:

"A. Öcalan: ... Bu kadın kotası yanlış kavranıyor. Burjuva kapitalistleri gibi ifade ediliyor. Biz eşbaşkanlık sistemini getiriyoruz. Artık kota anlamsızdır. Çünkü tam eşitliği sağlamış oluyoruz. Eşbaşkanlık hızla hayata geçirilmeli. Eşbaşkanlık kadın ve erkek özgürlüğünü muazzam çözen bir şey. Bunu anlamanız lazım. Başbakan bile bunu yasallaştırdı (Tam bu sırada Sırrı'ya dönerek kahkaha atmaya başladı). Sayın Süreyya, siz bunu televizyonda çok iyi anlattınız. Onlar eşbaşkan deyince bir başka erkek aramaya başlıyorlar. (Yine kahkahayla gülmeye devam etti) Yahu hiç öyle olur mu Haşa, homoseksüel birliktelik gibi olur bu. Bu sistemi doğru işletmek lazım. Türkiye'ye muazzam bir katkı sağlar ve adaylık sorunlarını da çözer..." (9 Kasım 2013)" (Demokratik Kurtuluş ve Özgür Yaşamı İnşa (İmralı Notları), s. 172)

Abdullah Öcalan, bu eş başkanlığı Türkiye'de PKK uzantısı siyasî parti için istediği gibi Kandil'deki PKK için de istiyor. HDP'den Selahattin Demirtaş ve Pervin Buldan'ın bir İmralı'ya gidişlerinde onlara buyuruyor:

"Beş sayfalık yeni bir mektup yazdım. Bir de kısa bir ek yazacağım, hemen Kandil'e götürürsünüz. İki gün içinde de bana cevabını yazsınlar, getirirsiniz. Çabuk hareket edin.

Mektup da yazdım, yeniden organizasyona gidebilirler. Başkanlık Konseyi için Cuma, Ali Haydar sağlıkları yetiyorsa çalışırlar. Hepsinde eşbaşkanlık olur." (İmralı Notları, s. 57-58)

"Cuma" dediği Cemil Bayık, "Ali Haydar" dediği Ali Haydar Kaytan.