Bırakın saçmalamayı... Adımız da Türk, soyadımız da Türk!

PKK'yla karşılıklı gülücükler kavramları da değiştirdi. PKK yine bildiğini okuyor. Hedefinden hiçbir zaman sapmıyor, sadece taktik değiştiriyor ama bu taraf yine 2013-2015 çözümçözülme döneminde olduğu gibi, PKK kanadına nasıl şirin görünürüz tavrı sergiliyor.

Allah var o PKK'yı gönendirme, palazlandırma dönemi gibi silahlı hareketlerine karşı bir gevşeme yok. Sıkı tutuluyor ve kesinlikle taviz verilmiyor.

Hatırlarsınız... O dönemde "Türk Adını Silme Planı"nı seri olarak burada yayınladığımız gibi, kitap olarak da her tarafa ulaştırdık.

Hakikaten bir plan dâhilinde "Türk" nasıl silinecek hesabı içine girilmiş ve bu plan pervasızca yürütülmüştü.

Baktılar olmuyor; geri vitesi geçilmiş, hususiyetle 15 Temmuz 2016 ABDFetuhullahçılar Darbe Teşebbüsü'nden sonra "birlik" için ara ara "Türk" sözü edilmiş, biz yine bir seri "Türk'e Dönüş"ü yazmış, içimizde asıl çizgi bu demiştik.

Bazı siteler dizilerimizi bütünleştirmiş. Girilip okunabilir.

Akla takılan Anayasa'nın ilk dört maddesi...

Şimdi yazacaklarım bir kesimi ziyadesiyle sevindirecektir.

Anayasa değişikliğine gidilmek isteniyor. Ne zamandır bu tartışılıyor. MHP'nin hazırladığı bir anayasa taslağı var. MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız dostumuzun, görüntülerde arada bu Anayasa dosyasını kaldırır, gösterir. (Feti Yıldız iyi bir hukukçudur. 12 Eylül 1980 Darbesi öncesi dönemde kavganın içinde, koltuğunun altında hep ders kitabı vardı. Şahidi benim. O dönemde İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı olmanın ne manaya geldiğini bir düşünün.)

Recep Tayyip Erdoğan'ın üçüncü defa cumhurbaşkanlığı seçimine girebilmek için, ya TBMM'de 360 oy bulunacak ya erken seçim kararı alınacak ya da Anayasa değişecek.

Reis-i Cumhurumuz 11 kişilik anayasa hazırlama komisyonu kurdu. Bilmiyorum artık neleri değiştirecekse... İlk dört maddeyle oynanmayacağını söylüyor. MHP zaten oynanmasını istemiyor.

Bir de 42. ve 66. maddeler var.

Etnikçiler, siyasî İslâmcılar ilk dört maddeye karşı oldukları gibi, 42. ve 66. maddelere de karşılar. Neden

42. maddede "Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır" yazıyor.

66. maddede "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür." cümlesi yer alıyor.

Sıkıntıları "Atatürk ilkeleri" ve "Türk"...

Her karşı konuşan Anayasa'daki ilk dört maddeyi, 42. maddeyi ve 66. maddeyi işaret ediyor.

İyi, peki... Hadi değiştirelim... Ne koyacağız Adam-i merkeziyet anayasası mı yapalım (Bunu de dile getirmediler değil.) Her bir bölgeyi ayrı idare altına sokup parçaladıktan sonra ülkeyi, ABD'ye mi teslim edersiniz, yoksa İsrail'e mi Bilemem!

Burada ben de kendi fikrimi söyleyeyim. O ilk dört maddenin ikincisinde bir arıza var; o da "Atatürk milliyetçiliği"dir. Maddeyi okuyalım:

"Madde 2: "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir."

Bu maddenin, 12 Eylül 1980 darbecilerinin "Atatürk"le değiştirilmesinin Milliyetçi Hareket'e bir tavır olduğunu özellikle belirtmek isterim. Bu maddeye Milliyetçi Hareket'in lideri Alparslan Türkeş şiddetle karşı çıkmıştır. Türkeş'in itirazlarını "Alparslan Türkeş ve Liderlik" kitabımızda verdik.

Yalnız o maddede pek akla getirilmeyen bir atıf var: "Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan..."