'Bir Deli'nin Hatıraları'
İlhami Şahin'in "Bir Hayat Hikâyesi ya da Bir Deli'nin Hatıraları" üzerinde duracağım. (664 s., kendi yayını, istemek için tel.: 0532 612 97 20 ve 0312 343 43 42)
"Bir Deli'nin Hatıraları", 1970'li ve sonraki yılların hatıraları... Özelini ve dönemin siyasî atmosferini ortaya koyuyor. Samimî bir dil kullanmış.
Önsöz"ünden:
"Ben, 'bir hayat hikayesi' yazmadım. Deli dolu yaşanmış bir ömrü, bütün hücrelerime, iliklerime kadar yaşadım. Burada yazdıklarım işte o deli dolu ömrün, yaşanmışlıkların sadece zaman tüneline bakınca görünen bazı kısımları. Yolcu geldik. Yaşadık ve yolcu yolunda gerek... İşte gidiyoruz. Yazdıklarımızın bir hevesle değil, yaşandığı gibi, bir ömür boyu sürecek uzun bir nefesle okunması ve yaşanması dileğimdir. Bu kitabı okuyan herkes, okudukça mutlaka kendisinden bir parça, bir yaşanmışlık, benzeri bir olay, hikâye, anı bulacaktır."
İlhami Şahin, fikrî kimliğini öne çıkarıyor. Kendisi "Ülkücü Hareket"ten gelme. Ankara'da Ticaret ve Turizm Yüksek Okulu'nda okumuş. Sonra okulu YÖK'le birlikte Gazi Üniversitesi'ne bağlanıyor.
Kitabı okurken dönemin bütün heyecanı yanında dehşetini de yaşıyorsunuz. Kurşunların, bombaların vızıltıları altında bir üniversite dönemi... 12 Eylül 1980 Darbesi sonrası siyasî faaliyetler... Milliyetçi Hareket'te ayrışma... Bu ayrışmada Muhsin Yazıcıoğlu etrafında kenetleşme... Siyasî git-geller, evlilik, iş hayatı, çocukları, dönem atmosferi... Sizi zaman tünelinden geçiriyor. Yaşı uygu olanlar, unutulanları hatırlıyor, yeniler "neler de yaşanmış" merakı içine düşüyor.
Hatıraları önemserim. Eli kalem tutan mutlaka hatıralarını yazmalı, derim. Elbette hatıralarda, ister istemez, yazan bakış açısını öne çıkaracak, tarafını gözetecektir. Bu kaçınılmaz. Hangi hatırayı okusanız, dolaylı dolaysız yazarın "savunması"yla karşılaşırsınız. Kim hatıra yazdığında, Önsöz'ünde, ne gördüysem, ne biliyorsam, ne yaşadıysam onu yazdım, dese de "enaniyet" satır aralarında ister istemez karşınıza çıkacaktır.
"Edebiyatımızda Terimler" kitabımızda "Hâtırat" maddesi bir fikir verecektir:
"Bir kimsenin kendi hayatını, yaşadığı devrede gördüğü veya duyduğu olayları anlattığı yazılardır. Hatıratı, otobiyografilerden ayıran özellik şudur: Otobiyografilerde yazar doğrudan kendi hayatını anlatır, duygu ve temayülleri geniş yer tutar. Hatıratta ise, kendi hayatıyla birlikte devrini ve çevresini anlatır. Bazen yazarın kendisini geriye çekerek sadece çevresini verdiği de görülür.
Hatıralarda yazar gördüklerini ve duyduklarını, uzun yıllar sonra yazdığı için, mektuplardan, o devri anlatan başka yazılardan ve o devri yaşayanlardan faydalanabilir.
Tanınmış sanat, ilim ve siyaset adamlarının kaleme aldığı hatıra kitapları, onların hayatlarını ve devirlerini aydınlatmaları bakımından önem taşır. Yalnız hatıralarda yazarın çoğu zaman bir seçme yaptığını ve hoşuna gideni anlattığını unutmamalıyız. Yazar hatıratının bir itiraf kitabı olmamasına dikkat eder. Hatırat kitapları hiçbir zaman tarih kitabı değildir ve tarih için kaynak olarak kullanırken şüphe ile karşılanmalıdır."
İhami Şahin, sözünü esirgemeyen, deli dolu bir insan.
Daha önce "deli" üzerinde durmuş, şu cümleleri kurmuştum:
"'Deli'nin Türkçedeki anlamları hem 'iyi', hem de 'kötü'dür. 'Deli'; gözü kara, yiğit anlamlarına gelir. Delifişek, çılgın kişileri sevimli göstermek için 'deli' denir. Bir de akıldan noksan olanlar vardır. Ayrıca çılgınlık yapanlara 'aklını yitirmiş' denir."
"Edebiyatımızda İsimler" kitabımızdan, edebiyatçıların "içinde "deli" geçen eserlerinin isimleri çıkardım.
Eserleri ve yazarlarını sıralayacağım. İsimleri başta olmakla beraber soyadı sırasına göre. "Deli"nin kitap isimlerinde bu kadar fazla geçeceğini tahmin etmemiştim:
Aslı Erdoğan: Bir Delinin Güncesi (Deneme, 2006)
Refik Erduran: Deli (Oyun, 1957)
Bedri Rahmi Eyüboğlu (Delifişek (Sanat yazıları, denemeler, 1975)
Fikret Âdil: Deli Saraylı (Oyun, Jean Giraudoux'dan uyarlama, 1993),
Fikret Âdil: Deli Petro (D. Merjekovski'den özet, 1938)
Gustave Flaubert: Bir Delinin Anıları (2010).
Nurullah Genç: Birkaç Deli Güvercin (Şiir, 2005)
Gogol: Bir Delinin Hatıra Defteri (Oyun)
Osman Necmi Gürmen: Delibozuklar Çiftliği (Roman, 2003)
Hüseyin Rahmi Gürpınar: Ben Deli miyim (Roman, 1925, Deli Filozof (Yazılışı: 1932, yayını: 1964)