Abdullah Öcalan'ı yakından tanıyan, onunla İmralı'da görüşmesi çok tartışılan Prof. Dr. Ali Kemal Özcan ile yine konuştum.

Ali Kemal Özcan, DEM Parti ekibinin İmralı'ya gitmesini, Abdullah Öcalan'ın tabutuna çivi çakmak olarak değerlendiriyor.

Arslan Tekin- Öcalan'ı en iyi tanıyan sensin. DEM'cilerden yedi kişi birden İmralı'ya gitti. Anlamadığım şu: Neden DEM'ciler gidip görüşsün ki... Niye onlara, barış mı, diyecek, silah bırakılsın mı, diyecek Bunları vasıtalı niye açıklasın Devlet niye doğrudan açıklamasını istemiyor

Ali Kemal Özcan- Mesele bu zaten. Sadece DEM değil; 10 sene önce aynen 28 Şubat'ta Öcalan'ın mektubunu, mektubu demiyorum Öcalan'ın açıklamasını Dolmabahçe'de okuyan kişi bu işin başında. Çünkü 10 yıl önce bizzat bu işi yıkan tetikçi menajeri Sırrı Süreyya Önder'dir.

A. Tekin - Neden yıktı diyorsun 28 Şubat okuması başka mı

-Evet, evet... Tam yerli ve millî komployla karşı karşıyayız. Bu iş yıkılmak üzere örgütleniliyor, organize ediliyor. Bu iş, Allah beterinden saklasın 10 yıl öncesinin daha felaket bir şekilde Erdoğan ve Öcalan liderliğinin artı Bahçeli liderliğinin başına yıkılmak isteniyor. Çünkü, veri veriyorum, Ali Kemal Özcan gece kalktı rüya gördü böyle bir iddiada bulunuyor... Öyle mi... Hayır...

-Evet, neden bu iddiada bulunuyorsun

-Tam 10 yıl önce 28 Şubat 2015, bugün 27'si değil mi efendim. Şimdi madde madde dediğim olay bu. 1- 28 Şubat 2015'te, yarın tam 10. yıl oluyor. Dolmabahçe Sarayı'nda Sırrı Süreyya Bey, içinde işte başbakan yardımcısı, grup başkan vekili yeni hükûmet ve devlet... Hakan Fidan Bey'in yardımcısı Muhammed Dervişoğlu'nun bulunduğu Dolmabahçe'de neyi okuyordu Sırrı Süreyya Öcalan'ın örgütüne bir çağrısını okuyordu. Çağrıda Türkiye'ye karşı silahlı mücadelenin bir daha dönmemek üzere sonlandırılmak üzere çağrı yapıyor, değil mi Bu çağrıyı kim okuyordu Sırrı Süreyya okuyordu.

A. Tekin - Madem çağrı yapılmış, neden yerine getirilmedi

A. K. Özcan-Tam da onu söylüyorum. Madde 2: 14 gün sonra Sırrı Süreyya yine İmralı'ya gidiyor. 14 Mart 2015. Öcalan Sırrı Süreyya'ya diyor ki: Dikkatli ol Türkiye'de siyaseti fahişeleştiren bir sistem var. Bu bilgiyi de Öcalan'dan aldım. Beş sene önce. 14 Mart, 15, 16, 17... Dedim ki nasıl oldu Siz burada, çağrı yaptınız. Sırrı Süreyya çağrıyı okudu. Örgütten bir cevap gelmeden, sizden bir ses çıkmadan Selahattin Demirtaş çıkıp mecliste "Sizi başkan yaptırmayacağız." o ucube cümlenin tekrarı olan cümleyi söyledi. Öcalan döndü bana dedi: "Onu Osman Kavala Sırrı Süreyya'nın kulağına, Sırrı Süreyya da Selahattin'in kulağına fısıldadı, bu iş gerçekleşti.

A. Tekin - Osman Kavala nereden çıktı burada

A. K. Özcan- Ben Öcalan'ın cümlelerini aktarıyorum. Bana söylediği bu. Devlet de biliyor bunu. Selahattin daha içeride. 10 yıl önce gladyo cemaatle birlikte Türkiye'ye karşı bir uluslararası komplo vardı. Zaten Paris'te Sakine Cansız katliamı olmuştu. Öcalan yine o görüşmemde söylüyor. 3. Madde: Sırrı Süreyya, Osman Kavala, Salahattin üçgeni, Öcalan'ın Sırrı Süreyya'ya bizzat: "Türkiye'de siyaseti fahişeleştiren bir sistem var. Ona karşı dikkatli olacaksın." dediği günden iki buçuk yıl sonra 14, 15, 16, 17 Mart... Öğleye doğru Selahattin TBMM'den o cümleyi tekrarladı. Öcalan bana Kavala, Sırrı, Selahattin üçgeninden gerçekleşti olayı. Madde: 4: Dört yıl sonra ben Külliye'de Recep Tayyip Erdoğan'a ulaştım. Yanında Hakan Fidan'ı gördüm.

A. Tekin - Daha önceki konuşmamızda bunu anlatmıştın...

A. K. Özcan- Özetliyorum işte... Madde madde. Recep Tayyip Erdoğan'a, bir fıkra anlatmak istiyorum, dedim. Adamın biri bir nehir kenarına gidiyor, Allah'ım diyor, beni karşıya sırtına alıp geçirecek birini gönder. Sonra birisi iniyor. Güçlü kuvvetli. Diyor, sen beni karşıya geçir. Adam da geri çekiliyor, diyor ki: Allah'ım ben mi yanlış söyledim, sen mi yanlış anladın Herkes güldü, Hakan Bey gülmedi. Erdoğan da gülmedi. Niye ben bunu söyledim Hadi açıklamasın madde 5 yapalım... Ben bu fıkrayı şunun için anlattım. Ben 2010'dan itibaren Hakan Bey'in yardımcısı Muhammed Dervişoğlu'yla görüşmelere başladım. Dedim, bu iş Öcalan üzerinden çözülüyor ama sakın bunları araya koymayın. Bunlar dediğim o zamanki HDP idi. Ne yaptılar Sırrı Süreyya ile Selahattin'i işin başına koydular. Ahmet Türk, Pervin Buldan da gruptaydı. Ben bu fıkrayı onun için anlattım.