İvedi çözüm bekleyen sorun; "göçmenler"

Göçmen sayısının, Suriye'deki iç savaş nedeniyle sınır tanımayan bir şekilde artması sorun olmaya başlamıştır. Gelen Suriyeliler, sayının sınır bölgesindeki kampların kapasitesinin üzerine çıkmasıyla, başta sınır şehirleri ve gelişmiş büyük şehirler olmak üzere yurt sathına dağılmışlardır. Türkiye, özellikle son 10 yıldır çok yüksek sayıda kontrolsüz göçle karşı karşıyadır.Göç edenlerin statüleri, mülteci, göçmen, sığınmacı, geçici sığınmacı, geçici koruma gibi çeşitli kategorilerdedir. Bizdekilerin çoğu sığınmacıgeçici sığınmacı ve geçici koruma statüsündedir.Sınırdan kontrolsüz geçenler, içeri girer girmez süratle ülke içine yayılmakta, bir kısmı yakalansa da, yetersiz önlemlerden dolayı çoğu içeride kalmakta, sayı gittikçe artmaktadır.Gelenler sadece Suriye'den değil, Irak, İran, Afganistan, Pakistan, Bangladeş, Somali, Nijerya ile diğer Orta Doğu, Afrika ve Orta Asya ülkelerindendir. Kaçak ve kayıtsız olanların sayısı, kayıtlı ve kontrollü olanları aşmıştır. Ağırlık Suriyeli ve Afganlardadır. Toplam sayılarının 11 milyona ulaştığı söylenmektedir. Bu rakam, Türkiye nüfusunun 13'üne tekabül etmektedir. Ancak sokaktaki ve birçok yerleşim yerlerindeki durum, sayının bundan fazla olduğunu göstermektedir.Sorunu kendimiz yarattıkYönetim, göçmen politikasını insani amaç olarak açıklasa da, karşılaşılan durum bunun başka bir politika olduğu yönündedir. Arap hayranlığı sebeplerden biri olabilir. Birçoğuna vatandaşlık verilmesi, onların kendileri için oy potansiyeli veya destekçi olarak görüldüğü kanaatini oluşturmuştur.Gelenlerin çoğunluğunun savaştan veya Taliban'dan kaçanlar olduğu söylemi, özellikle fiziki durumları itibarıyla inandırıcı değildir. Afganistan'dan gelenlerin ABD'yle yapılan bir mutabakat sonucu gerçekleştiği ortaya çıkmıştır. Sağlanan birçok kolaylıktan dolayı geri gitme niyetleri yoktur. Eğitimde, sağlıkta, işletmelerde, sosyal yardımlarda, Türk vatandaşlarından çok farklı imkânlara ve imtiyazlara sahiptirler. Bugüne kadar kaynaklarımızı ve ulusal birikimlerimizi kullanmışlardır.Bu imkânlar, ekmeğin paylaşımı düşüncesini aşmış, kendi vatandaşlarımızın işine ve imkânlarına ortak olma, hatta ona engel olmaya kadar varmıştır. Bir kısmı, kendilerine sağlanan imtiyazlarla iş sahibi olmuşlar, bir kısmı da sigortasızkayıtsız, daha düşük ücretle çalışarak ülkede işsizliğe yol açmışlar, çalışmaya niyeti olmayanlar da köşe başlarında kolay geçimin yolunu bulmuşlardır. İdeolojik ve politik nedenlerle onları geri göndermede isteksiz olan yönetimin, kalmalarını mazur göstermek için algı yaratma çabasında olduğu anlaşılmaktadır. Mülk alana vatandaş olma imkânı dahi verilmiştir.Tehlike, beka sorununa dönüştüAB ve ABD, göçmenlerin Türkiye'de kalması için parasal destekte bulunarak kendi ülkelerini göçmen istilasından korumaktadır.Zengin ve gelişmiş ülkeler kendilerini bu dalgadan uzak tutarken, Türkiye'ye kontrolsüz ve düzensiz göç edenlerin durumları artık beka sorunu olmuştur. Türkiye bunu kaldıramaz. Para