2023'e devreden güvenlik konuları

Türkiye'nin 2023 yılında da üzerinde çok konuşacağımız güvenlik sorunlarından birkaçını kısaca gözden geçirelim. Rusya-Ukrayna savaşı Savaş, coğrafya, jeopolitik gerçekler ve bu ülkelerle olan ilişkilerimizden dolayı bizi hem olumlu, hem de olumsuz olarak etkilemektedir. Olumlu yanı, her iki ülkeyle de olan iyi ilişkilerimizi, barışı kolaylaştırma ve insani konularda aktif olarak kullanarak hem savaşan taraflar, hem de uluslararası ortamda itibar kazanmamızdır. Olumsuz yanı ise, savaş iki ülke arasında gibi görünse de, Ukrayna'nın arkasında Batı'nın da yer alması ve Türkiye'nin de Batı'yla birlikte hareket etmekte zorlanmasıdır. Bir taraftan Ukrayna'ya savunma malzemesi verip, uluslararası kuruluşların aldığı kararlara iştirak ederken, diğer taraftan Rusya'ya uygulanan ambargoya, bu ülkeyle yakın ilişkilerimiz nedeniyle, tam olarak uyamadığımız için Batı'dan baskı görmemizdir. Çıkarlarımızı gözeterek, savaşan iki ülkeyle de diyalog içinde olduğumuz bu doğru uygulamaya devam edilmelidir. Ayrıca uluslararası kuruluşlarca Rusya'ya kınama ve ambargo uygulamasına ilişkin alınan kararlara, Batı'yla birlikte hareket etmek adına "evet" oyu vermek yerine, Rusya'yla olan iyi ilişkilerimizin devamı için en azından "çekimser" kalmamızın da yararlı olacağına inanılmaktadır. İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği Türkiye, aslında ABD'nin stratejisi olan, ancak NATO stratejisi olarak şekillenen, NATO'nun Avrupa'da genişlemesini desteklemiştir. Ancak bu genişleme, Rusya'nın sıkışıp doyumişba noktasına gelmesiyle, istenenin tersine, Avrupa güvenliği, güvensizliğe dönüşmüş, son dalgada Ukrayna'nın ön plana çıkarılması, Rusya-Ukrayna savaşına neden olmuştur. ABD de, bu savaşı Rusya'nın yıpratılmasına dönüştürerek stratejisine hizmet eder hale getirmiştir. Türkiye, İsveç ve Finlandiya'nın NATO' üyeliğine prensip olarak karşı gelmezken, kendi güvenlik gerekçeleriyle bu ülkelerden isteklerde bulunmuştur. Bu ülkelerle, Türkiye aleyhindeki eylemlerini sonlandırmasına yönelik mutabakat zabıtları imzalanmış, ancak henüz yeterli mesafe kat edemedikleri için NATO üyeliği onayları gecikmiştir. Bu ülkelerin, istenenleri yerine getirip NATO üyesi olsalar dahi, sonradan aynı şeyleri tekrarlamayacaklarının garantisi yoktur. Politik ve sosyal anlayışlarının Türkiye'nin güvenlik endişelerine cevap vermesi de beklenmediğinden, sürecin uzaması doğaldır. ABD ve NATO'nun baskı yapıp süreci çabuklaştırma girişimlerine karşı, Türkiye'nin elinde bazı kozlarının olduğu da bilinmelidir. Doğu Akdeniz ve Ege'deki gerginlik Gerginliğin sebebi, Yunanistan'ın doyumsuzluğu ve ABD'nin ona verdiği açık ve sınırsız destektir. Sürekli doğuya genişleme ideali, kara suları, kıta sahanlıkları ve adalara ilişkin uluslararası hukuka aykırı davranışları, Türk ve Türkiye düşmanlığı hiç durmamıştır. Yunanistan, ideolojik gerekçelerle ilişkilerimizin bozulduğu ülkelerden doğan boşluğu "düşmanımın düşmanı dostumdur"