"On dört yıldır bir çıkmazın içindeyim!.."

Feridun Ağabey, 1977 doğumluyum 2008 yılında altıncı kattan düştüm. İki ayağım belim kolum kırıldı. Maddi imkânım yoktu, yardım edenim de olmadığı için 14 sene hiç bir tedavi görmedim. En son 2021 yılının dokuzuncu ayında Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde (İşlem dosya protokol No: 6404059) gördüğüm tedavi sonrası hem ayağımın kesileceğini hem de kanser olduğumu söylediler. 2022 yılının birinci ayında bütün işlemler bitti. Ameliyat için çağıracaklardı. Aradığımda "yoğun bakım dolu o yüzden sizi alamıyoruz" dediler. Fakat durumum her gün kötüye gidiyor. Sağlık Bakanlığına, CİMER'e, Valiliğe yazdım. Hiçbir yerden doğru dürüst cevap alamadım. Ben şu an ailemle kalıyorum. Ama babamla aramız hiç iyi gitmiyor. Tamamen çaresiz kaldım. Gideceğim bir yerim, tutunacak bir dalım yok. 14 senedir bir çıkmazın içindeyim. Hele şu son 2 sene içinde hem kanser olduğumu hem ayağımın kesileceğini öğrenmem hayatımı altüst etti. Ben kimseye muhtaç olmak istemiyorum. 45 yaşındayım. Hayata dair hiçbir umudum kalmadı. Gerçekten utanıyorum. Cebimde bir çay parası bile yok. Ufak tefek giderimi sağ olsun bir arkadaş elinden geldiği kadar karşılamaya çalışıyor. Yerine göre bir sigara parası için ona buna boyun büküyorum. Artık zoruma gidiyor. Tamamen psikolojim bozuldu. Bunu laf olsun diye değil cidden hayatıma son vermeyi bile düşündüm. Gerçekten düşenin dosttu kimsesi olmuyormuş. Aslında yazdıklarım bu kadar değil, denizler mürekkep olsa ormanlar kalem olsa yine yetmez. Sizden ricam ne olur ben kimseye muhtaç olmak istemiyorum. Bir an önce sağlığıma kavuşmak istiyorum. Hiçbir maddi gücüm imkânım yok. Umarım sizin sayenizde sesim duyulur. Lütfen Allah rızası için yardım edin. Sesimi duyun, sesime ses olun. Şu an maddi ve manevi açıdan sıfırım. Ayağım gittikçe kötü oluyor. Bir bakteri yüzünden ayağım gittikçe çürüyor. Ne olur yardım edin. Ben de bir insanım. Güzel sevindirici haberlerinizi bekliyorum. Saygılarımla. Satılmış Yılmaz-Kocaeli Evladınız kitap, gazete, dergi, makale diyorsa "Yeni öğretim yılı başladı. Okula giden çocuklarıngençlerin sadece derslerde öğretilen konularla yetinmemesi gerekir. Okuldan sonra eve gelen evladınız sadece TV, bilgisayar ve internet ile vakit geçiriyor ise başarı zor gelecektir. Yeterli uyku almayan, dengeli beslenmeyen, gereksiz işlerle değerli vakitleri israf eden çocuklar okulun huzurunu da bozuyorlar. Sabahları aç hâlde derse gelen öğrenciler bilgileri algılayamıyor. Teneffüs saatlerinde kantine gidip son derece zararlı hamur işlerine ve kanserojen etkili mısır şurubundan yapılmış sıvılara saldırdıklarını görüyoruz. Tütüne, lüks eşyalara, pahalı tatillere para bulan birçok ailenin konu sağlıklı gıdalara gelince 'çok pahalı, alamıyoruz' demesi mazeret değildir. Evladınız kitap, gazete, dergi, makale diyorsa önü açık demektir. Bunları diyen bir çocuk oluşturmak istiyorsanız önce siz bilimden, kültürden yana olmalısınız..." Ali Özdemir-Eğitimci Öğretmen