Maalesef bürokrasiyi aşamadık...

Feridun Ağabey geçtiğimiz hafta ambulansa kıyafeti kirli olduğu için binmek istemeyen işçiye Sağlık Bakanlığımızın takdir toplayan bir ifadesi vardı: "Böyle düşünmeyin, ambulansın hastadan kıymetli olduğu günleri unutun gitsin" demişti... Bunu basından takip ettim ve tabii ki mutlu oldum. Fakat hemen aynı günlerde kayınbiraderimin vefatı sebebiyle gelen ambulans personelinin sanki bu ifadeyi "gittikleri yerin de kıymeti olmadığı" şeklinde anladıklarını gördük. Hastanın vefat ettiği haberini söylediğimiz hâlde, 80 yaşındaki kayınvalidemin evinin kirlenmesinden çekinmeden içeri ayakkabı ile girmeye niyetlendiler. Biz ayaklarına galoş takmalarını ikaz edince önce bizimle tartıştılar sonra "galoş yok" deyip ayakkabılarını çıkarıp içeri girdiler. Sonradan birisi "galoş kayarak personelin yaralanmasına sebep oluyor da" diye söyledi. Ambulans personelinin evin içine ayakkabı ile girmeye kalkması sebebiyle birçok yerde tartışma yaşandığını daha önce duymuştum, bu kez biz şahit olmuş olduk. Namaz kılınan bir Müslüman evine ayakkabı ile girilmeyeceğini sağlık personelinin bilmesi gerekmez mi Hele de zaten ev temizliğini yapamaz duruma gelmiş yaşlı insanların evine girerken. Kaldı ki en çok ambulansa onların ihtiyacı oluyor. Personelin mutlaka galoşu olmalı, eğer gerçekten kayma bir sorun ise buna başka bir çözüm kaymayan galoş vb. yapılmalıdır. Bir diğer husus ise evde sağlık hizmeti ile ilgili. Aile hekiminin tavsiyesi ile hastamız için ilk defa evde sağlık hizmetine başvurduk. Hastanın durumunu, neden ambulansla hastaneye kaldıramadığımızı, aciliyeti sebebiyle öncelik verilmesini rica ederek anlattık. Bu talebimizi her gün ısrarla tekrar ederek hatırlattık fakat maalesef bürokrasiyi aşamadık. Müracaatımızın dördüncü günü nihayet "yarın geleceğiz" diye haber verdiler fakat o günün akşamı hastanın artık vadesi biterek vefat etti. Kayınvalidemin büyük oğlu doktordu ve hastalarının şifası için çırpınırken koronadan vefat etmişti. Diğer bir oğlu da memlekette doktor Kayınvalidem en küçük oğlu için ilk defa talep ediliyor olmasına rağmen Beylikdüzü Devlet Hastanesi evde sağlık hizmeti görevlilerinin dördüncü günde bile gelemeyişinin acısını ömrü boyunca unutmayacaktır. Uçakla yurt dışından hasta getirilen, en ücra yerlere karda kışta hizmet götürülen bir Türkiye'ye ulaştık ama maalesef bürokratik kafalara empati yapmayı, inisiyatif kullanmayı öğretemedik. Elvan Küçük Canımızı yakan muhteris provokatörler! Feridun Ağabey, sebze meyvede tarla fiyatları ile vatandaşa yansıyan arasında büyük fark olduğu sıkça mevzu edilir. Gazetemizdeki temaslar daha açık ve kararlı oldu. Teşekkür ederiz. Bahsedilen komisyoncu ve market kârları çok yüksek... Salgından, global krizden