Kendinize yabancı tip olmaktan vazgeçin!

"Feridun Ağabey, kendime göre iş yerinde olsun ikili görüşmelerimde olsun insanlarla iletişim kurarken sorun yaşadığımı hatırlamıyorum. Ama akşam olup eve geldiğimde ailem ve çocuklarımla en ufak bir konuda bile anlaşamıyorum. Çoğu kez normal laf atışmaları krize dönüşüyor. Bir konuda bir şey söyleyecek olsam oğlum 'sen bir sus baba' diyor. Eşim 'aman yine başlama' diyor. Ben bu susturulmaya öfkelenip daha da ileri gidince bu defa neyi konuştuğumuz bile unutulup kalp kırmaya varan şiddetli tartışmalar yaşanıyor. Sofrada isem yemek bile yemeden sinirimden odayı terk ediyorum. Ben nasıl oluyor da her yerde sevilen sayılan sözü dinlenen birisi iken evimde adam yerine bile konmuyorum" diyen İstanbul'dan Kâmil Bey kardeşimiz, önce sizi rahatlatalım ki bu konuda yalnız değilsiniz. Genelde birçok baba evde böyle bir atmosfer değişikliği yaşayıp soğuk duş almış gibi olur!

Sebebi dışarıdaki insanlar ile evdekilerin size davranışındaki üslup farkıdır. Dışarıdaki insanlar sizinle bir arada yaşamazlar. Sizinle görüşme yaparlar. Görüşmelerde her iki taraf da birbirine "asgari nezaket" kurallarına uygun davranmak üzere kodlanmıştır. Aile içinde ise görüşme yoktur beraber yaşamak vardır. Görüşmelerde söyleyen ve dinleyen yoktur. Karşılıklı onaylama vardır. Aile içinde siz kendinizi "söyleyen" konumuna getirip aile fertlerini "dinleyen" konumuna itelediğiniz zaman hele de aile içi atmosfere akşamdan akşama yemek saati kadar katılan sonra kendi dünyasına çekilen tarzda bir yabancı iseniz, kesinlikle her istek ve söyleminiz kriz çıkartmaya adaydır. Çünkü ailenizde yaban bir hayat yaşıyorsunuz demektir. Evde gün içinde ne yapılır ne yenilir ne içilir ne izlenir ne dinlenir vb. haberiniz yoksa ve eve sabah çıkıp akşam otele gelir gibi gelirseniz tanıdık bir misafir konumuna gelmişsinizdir. O zaman ya misafirliğinizi bileceksiniz ya da ev halkıyla ortak yaşantını oluşturacaksınız...

İki davranış için bir örneklendirme yaparsak, dışarıdaki kimse ile bir arada iken ekrandaki bir program için "ya bu tipi hiç beğenmiyorum kapat şunu! Haber izleyelim" diye talimat verir gibi konuşabilir misiniz Önce bir susar, sonra karşınızdakinin tepkisini ölçer, şöyle kenardan kenardan, beden dilinizle renginizi belli etmemeye çalışarak "Bunu siz beğeniyor musunuz" diye sorarsınız. Karşıdan da "yok ya öylesine izliyorum" filan gibi cevap gelirse "kapatalım mı" veya "haber izleyelim mi" diye sorarsınız. Onay alarak kapatmaya yönelirsiniz. Böyle kibar, böyle nazik böyle demokrat(!) babayı kim beğenmez. Ama evinizde çocuklarınızın fikrini hiç alıyor musunuz böyle "Onlar ne diyor" diye düşünerek hareket ediyor musunuz Yoksa evde tek başına gibi mi davranıyorsunuz Tepki alınca da "ben bu evde neden istenmiyorum ya" triplerine mi giriyorsunuz Hayır siz evde istenmiyor değilsiniz, evde egonuzun şımarmasına tepki görüyorsunuz. Mevlâna Celaleddin-i Rumi hazretlerinin sözünü hepimiz biliriz. Biliriz de sanki başkalarına söylemiş gibi söyler geçeriz...

"Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol" demiş hazret. Öyleyse ya evde de dışarıdaki insanlara davrandığın demokrat tavrını takınacaksın ya da evdeki 'nobran' adamı dışarıda da uygula. Bakalım o zaman gör dünya kaç bucakmış. Başkasının çocuğuna "canım ne haber" diye tatlı bir gülücük atarken kendi çocuğuna "nasılsın" bile demeyen kendine yabancı tipler olmaktan tez zamanda kurtulmanız dileğiyle...