Bu ayıp bize yeter de artar bile!..

Feridun Ağabey, kış geliyor. Havalar soğumaya başladı. Isınma ile ilgili ödemeler de el yakıyor. Günümüzde her ne kadar ülkemizin büyük çoğunluğu doğalgaz ile ısınma durumunda olsa da ısınmada alternatif enerjiler de kısmen kullanılıyor. Bunların içinde kömür her zaman yerini korudu.

Kömürün yerini doğalgaz aldı durumu oluştu desek de kömür az oranda olsa da sobalarda ve sanayide kullanılmaya devam ediyor. Termik santrallerin ekonomik ve verimli şekilde elektrik üretmesine en büyük katkıyı veriyor.

Evlerde ısınma amaçlı doğalgaz hattı olmayan bölgelerde ve eski binalarda yakılıyor hâlâ. Yeni yapılan binalarda duman bacası oluşturma işi ne yazık ki gereksiz görülmeye devam ediyor. En son Maraş merkezli büyük deprem bile ne yazık ki bizi akıllandırmamış. Bu ayıp bize yeter de artar bile...

Şu an kömür fiyatları doğalgaza göre daha ekonomik durumda. Bu da ayrı bir gerçek.

Bütün diğer ısınma amaçlı enerjiler arasında en ucuzu kömür diyebilirim. Yani özet olarak kömür, ısınmada hayatımızdan çıkmadı...

Geçmişten bugüne kömür kullanımında zehirlenmeleri önlemek ve insan hayatını ve çevreyi önemsemek adına yakarken dikkat edilmesi gereken kuralları kamuoyuna sunmaya çalıştık sürekli.

En önemli kuralları şöyle özetleyebilirim.

Normları uygun olan ruhsatlı, marka kömürler tercih edilmeli. Gece yatmadan önce kömür sobası söndürülüp öyle uykuya dalınmalıdır veya en azından soba içindeki kömürlerin kıpkırmızı kor hâline gelmiş durumu olması çok önemlidir. Karbondioksit ve karbonmonoksit zehirlenmelerinin önüne böyle geçilebilir. Bilhassa lodoslu havalar çok tehlikelidir. Rüzgâr bacadan evin içine eser, zehirlenmeyi tetikler. Hangi kömür zehirler, hangi kömür zehirlemez sorusuna sık sık maruz kalıyoruz. Bu sorunun cevabı da şöyledir:

Bütün kömürler zehirler, hiçbir kömür de zehirlemez. Kullanımda hassasiyet önemlidir. Bu şekilde cevap doyurucu olacaktır. Kömürü yakarken üstten tutuşturmak lazımdır. Üstten tutuşturulduğunda kömür hem ekonomik yakılmış olur. Hem de daha az hava kirliliğine sebep olunur. Saygılarımla...

Hüseyin Akarçeşmeİstanbul Ticaret Odası Meclis üyesi

Mülakat konusunda toplumun beklentisine çözüm aranırken

"Toplumun beklentisine göre mülakat kaldırılsın mı kaldırılmasın mı, ya da ne gibi yöntemlerle rehabilite edilsin diye çözüm aranırken ben size kendimle ilgili anekdotumu da anlatarak mülakat hakkında görüşlerimi paylaşmak istiyorum...

2008, 2015, 2017 yıllarında çeşitli görevlere atanabilmek için MEB'in düzenlediği mülakatlara katılmıştım. Bu mülakatlarda genelde üç soru sorulmuştu. Üçü de mesleğimle (elektrik-elektronik) asla ilgili değildi. Sorular alay edercesine saçmaydı. Bazıları, aklımda kaldığı kadarıyla: