Samaniler yahut Müslüman Türkler'in Zuhuru

Türklerin İslam oldukları coğrafyada yani Maveraünnehir ve Horasan'da karşılaştıkları önemli Müslüman siyasi yapılardan birisi Samanilerdir. Abbasiler devrinde kurulan bu hanedan bölgede İslam'ın yayılmasında önemli faaliyetler yürütmüştür. Türklerin de etkin olduğunu gördüğümüz bu devlet 11. asrın başına kadar bölgede varlığını sürdürüp yerini Türk Hakanlığı ve Gazneliler'e bırakmıştır. İşte burada tarihin sarkacı farklı işler; Samaniler, Türkler ve İslamiyet konusunda hassas bir yerde bulunurlar. Gerek Türk Hakanlığı gerekse Gaznelilerin İslam olmasında etkisi olan bu devlet İlk Müslüman Türk Devletleri olarak bahsettiğimiz bu yapıların oluşmasında etkilidir ve onlar tarafından ortadan kaldırılmışlardır.

Samanilerin bölgede yürüttükleri mücadeleler onların askeri bakımında güçlü unsurlara sahip olmasını gerektirmiştir. Türk illeri de dahil yapılan bu seferlerde askeri yönü güçlü Türk esirlerin edinilmesi çok önemli bir yer alır. İşte Samaniler elde ettikleri bu köleler için gulam okulları açmışlar; bu esirler gulam müessesesi içerisinde askeri ve idari hizmetlere hazırlanmışlardır. Bu gelişmeyi izlediğimiz kaynaklardan birisi Nizamülmülk'ün Siyasetnamesi'dir. O bu saray okulunda gulamların ileride devlet yönetiminde önderlik edecek şekilde hazırlandıklarını ifade etmektedir. Yani burada köle ve gulam kavramlarının mefhumunu alışıldık hizmet kölesi olmaktan çıkarıp ileride Mısır'da Memlûk Devleti'ni de kuracak olan şahısların İslam medeniyet dairesinde içerisinde devlet adamı olmak üzere başta askeri amaçlar olmak üzere edinilip yetiştirildikleri hususuna dikkat çekmek gerekiyor. Gazneliler Devleti'nin kurucuları Alptegin ve Sebüktekin'in İslam oluşları ve devlet hizmetinde yer alarak devlet kuracak bir güce erişmelerinin süreci burada anlatılır. Samaniler bu bakımdan kuvvetle muhtemel bir Türk devleti olarak Abbasiler döneminde Türklerin İslam oluşunda son derece etkili bir yapı olarak ortaya çıkarlar. Türkler ve İslamiyet konusu ele alınırken Türkler'in İslam'la tanışma, bu camiaya girme ve burada yerlerini alma serencamında Samaniler devri olayları merkezi bir önemde yer alır dersek hata etmiş olmayız.

Nizamülmülk'ünde eserinde uzunca anlattığı şekilde işte bu gulam yapısı içerisinden yetişip Gazneniler Devletini kuran ve yapılandıran Alp Tekin ve Sebük Tekin'in tarih sahnesine çıkışında Samaniler öne çıkar: "Alp Tegin, Sâmânî Emîri Ahmed b. İsmâil'e satılmış bir Türk gulâmı olup zamanının birçok hassa askeri gibi Sâmânîler'in muhafız kıtasına alınmıştı. Bulunduğu yerde yavaş yavaş kendini gösteren Alp Tegin, Sâmânî Emîri Nasr b. Ahmed tarafından âzat edildi ve bir süre sonra onun hâcibü'l-hüccâblığına (hassa askerleri kumandanlığı) yükseldi." Alp Tegin'den sonra Sebük Tegin de bu konuda meseleyi anlamak bakımından dikkat çekicidir: "Bugün Kırgızistan sınırları içinde yer alan Isık Göl civarındaki Barshân (Barsgan) bölgesinden veya Barshân adlı Türk boyundan olduğuna dair iki görüş bulunmaktadır. Bir akın sırasında komşu kabilelerden Tuhsılar'a esir düştü ve Sâmânî Emîri I. Nûh zamanında (943-954) Buhara'ya getirildi. Burada Sâmânî kumandanlarından Alp Tegin tarafından satın alındı (348959). Sebük Tegin, Alp Tegin'in himayesiyle Sâmânî sarayında hızla yükseldi ve önemli görevlere tayin edildi. Alp Tegin onu kızıyla evlendirdi. (Erdoğan Merçil Alp Tegin, D.İ.A., c.2, , İstanbul, 1989s. 525; Erdoğan Merçil, Sebuk Tegin, D.İ.A., c. 36, İstanbul, 2009, s. 262.)

Samani etkisi gördüğümüz İlk Müslüman Devletlerden birisi Türk HakanlığıKarahanlılardır. Bu tesirden bahsedildiğinde şüphesiz en dikkat çekici gelişmelerden birisi Satuk Buğra'nın Müslüman oluşu ve Ebu Nasr Samanî'nın burada oynadığı roldür. Ebu Nasr Samanî siyasi, ticari, ilmi ve tasavvufi kimliği ile Türklerin İslamiyeti kabulündeki unsurları şahsında toplayan bir örnek şahsiyet gibidir. Onun siyasi sebeplerle kaçışı, ticari maksatlarla yürüttüğü faaliyetler bu sırada Satuk ile tanışması ve onun biraz da menkıbeveleşen bir mahiyette yeni dine girmesi ve akabinde Türk HakanlığıKarahanlılar'ın Müslüman oluşu hadisesinin de içerisinde dikkat çekmeye çalıştığımız Samani etkisini görmekteyiz. Samaniler bölgede siyasi, askeri, ticari ve dini tüm yollarla ile yeni dinin yayılmasında etkili olmuşlardır.

Bu babda bu yazıda işaret etmek istediğimiz Samani etkisine dair bir misal de Mısır'da kurulan Tolunoğllarının menşeinde de bahsedilen gulam düzeni ve Türklerin askeri ve siyasi ortamda güçlenmeleri hadisesini görmekteyiz. Ahmet b. Tolun Oğuzlardan'dı. Babası Tolun Buhara Emiri Nuh. Esed tarafından 815-16'da Abbasî Halifesi Memun'a bağışlanmıştı. Halife Memun kardeşi Emin'e karşı mücadelesinde Türkler'den bir ordu kurmuştur. Abbasîlerdeki bu çekişmeler Türklerin devlet içerisinde güçlenip fevkalade etkin bir hale gelmelerini sağlamıştır. İşte Tolun'da bu 818'den itibaren Memun'un birliklerinde eyr almış ve yükselmiştir. Oğlum Ahmet ise Tolunoğulları adını alan devleti kurarak Türklerin Mısır'daki ilk Müslüman devletini muhtemelen tarihteki ilk Müslüman devleti 868'de kurmuştur.

Samaniler ve Türklerin İslamiyet'e girişi konusuna işaret etmek ve dikkat çekmek istediğimiz bu yazıda Türklerin Müslüman oluşunun bir başka unsurunu daha ortaya koymak istedik. Köklerini bilmediğimiz bir şeyin süreci ve sonuçlarını sağlıklı değerlendirmek zordur. Bu bakımdan Türkistan'da Horasan ve Maveraünnehir'de oluşan Müslüman Türkler, İlk Müslüman Türk Devletleri ve bu meyanda oluşan şehir hayatı gibi olgu ve unsurları yani İlk Müslüman Türk Medeniyeti ve umranı hakkında düşünenlerin Samaniler ile alakalı bu meseleleri de dikkatle değerlendirmesinde fayda olduğu aşikardır. Abbasiler devrinin Türkler açısından bir hizmet dönemine dönüşmesi ve Emeviler devri mücadelelerinin sona ermesinde burada işaret edilen gelişmeler etkili olmuştur. Abbasiler devrinde yükselen bu Türk varlığı Samerra döneminin de başlamasını sağlayacaktır. Samaniler bunların Türkistan merkezli olarak önemli aktörlerinden birisi olmuştur. Kendözümüzün teşekkülü sürecinde ve medeniyetin oluşmasında yeni bir dinin etkisi ve hakikatle kurduğumuz ilişki olarak din konusu bizim kendiliğimize yolculuğumuzda önem taşıyan basamaklardır.

Vesselam

TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan Meclis TV'ye ziyaret

Meclis TV'yi ziyaret eden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM'deki demokratik faaliyetleri, yasama faaliyetlerini ve milli iradenin kendi görüşünü dünyaya çok daha güçlü aktarabilen önemli bir televizyon haline gelmesi için gayret edeceğiz" dedi.

Haber Merkezi

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM TV'yi ziyaret ederek kuruluşunun 29. yılını kutladı. Kurtulmuş, TBMM TV'yi ziyaretinde yaptığı konuşmada, dünyadaki önemli meclis televizyonlarından birisi olan TBMM TV'nin, donanımı ve kalitesi itibarıyla dünyada ilk üçte yer aldığını belirtti.

Yaptığı yayınlarıyla TBMM'deki faaliyetleri hem Türkiye hem de dünya kamuoyuna tanıtabilen bir televizyona sahip olunduğunu dile getiren Kurtulmuş, "TBMM TV'nin, TBMM'deki demokratik faaliyetleri, yasama faaliyetlerini ve milli iradenin kendi görüşünü dünyaya çok daha güçlü aktarabilen önemli bir televizyon haline gelmesi için gayret edeceğiz." diye konuştu.

Dünyanın ve Türkiye'nin içinde bulunduğu şartların, özellikle TBMM'deki milli iradenin faaliyetlerini çok daha güçlü bir şekilde yansıtmak gerektiğini ortaya koyduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Bu anlamda bizim talebimiz, isteğimiz, TBMM TV'nin bir demokrasi platformu haline gelmesidir. 29. yılın hayırlı olmasını temenni ediyorum. Her birinize fedakarca gayretleriniz, çabalarınız dolayısıyla çok teşekkür ediyorum." ifadesini kullandı.

Kurtulmuş, konuşmasının ardından çalışanlarla, Meclis televizyonunun 29. yıl dönümü için hazırlanan pastayı kesti. Kurtulmuş, 37 senedir Meclis personeli olan ve TBMM TV'de 27 yılını geçiren Gülhan Akyüz'e günün anısına plaket verdi. TBMM TV'nin stüdyosunu ve rejisini gezerek bilgi alan Kurtulmuş, daha sonra çalışanlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.

Dünyanın üçüncü büyük parlamento televizyonu

TBMM'nin faaliyetlerini yansıtmak amacıyla 10 Aralık 1994'te kurulan ve 2011'de TBMM Genel Sekreterliği Teşkilat Kanununda yapılan değişiklik ile Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığına bağlı televizyon birimi halini alan TBMM TV, dünyadaki 68 parlamento televizyonu arasında kuruluşu itibarıyla Amerika ve Kanada'dan sonra üçüncü büyük parlamento televizyonu olma özelliği taşıyor.

1 Ekim 2021'de Full HD yayına başlayan TBMM TV, Genel Kurul çalışmalarını salı günleri 15.00-21.00, çarşamba ve perşembe günleri de 14.00-21.00 saatleri arasında TRT3 üzerinden canlı olarak yayınlıyor ve kayıt altına alıyor. TBMM TV, bu saatlerin dışında da internet üzerinden canlı yayınını sürdürüyor. Meclis'te grubu bulunan siyasi partilerin grup toplantılarını da canlı yayınlayan TBMM TV, ayrıca Meclis'teki diğer faaliyetleri de kayıt altına alıp izleyiciyle buluşturuyor. TBMM TV, milletvekillerinin basın toplantılarını ve ihtisas komisyonlarının çalışmalarını da haberleştirip izleyiciye aktarıyor.