Oynamıyorum demek, 117 yıllık tarihe hakaret

Fenerbahçeli futbolcular, Trabzonspor maçındaki saldırı ve ligden çekilme gündeminden sıyrıldıklarını gösterircesine, Adana Demirspor karşısında maça güçlü bir başlangıç yaptı. İlk 15 dakikada 3-0 olabilecek maç, kaleci İrfan Can Eğribayat'ın hediyesiyle devre bittiğinde 1-1'di.

Ancak Kadıköy'deki son maçların aksine, takımın ortaya koyduğu tavır, skoru lehlerine çevirebilecekleri görüntüsü veriyordu. Nitekim top toplayıcının kilit pası, İrfan Can'ın konsantrasyonu ile birleşince Dzeko'ya golü atmak kaldı. Tadic'in enfes şutuyla skor 3-1'e gelince, takım mental bir rahatlama yaşadı.

Bu da oyun konsantrasyonunun kopmasına ve skor 3-2'ye gelince küçük bir gerginlik yaşanmasına neden oldu. Maçın son dakikalarında yaşanabilecek olası kriz, Serdar Dursun'un dördüncü golü atmasıyla önlendi. Maç içinde inişli çıkışlı ruh halleri yaşansa da, özellikle Krunic, Djiku ve Oosterwolde'nin takımı ateşleyen oyunu galibiyetin anahtarıydı.

Bu takıma ayıp!

Başkan Ali Koç ile yaptıkları toplantıda, lige devam etmek istediklerini ve şampiyonluk için mücadele edeceklerini söyleyen futbolcular, bu sözün altında kalmadılar.

Sekiz eksikle (Fred, Cengiz, İsmail, Batshuayi vs.) ve yedek kaleci İrfan Can ile çıkılan maçta, böylesine güçlü bir oyun karakteri sergileyen futbolcuların hakkını vermek gerek. Baştan aşağı dibe vurmuş Türk futbolunda, saha içinde her türlü mücadeleyi verip, kan, ter ve gözyaşı akıtıp bir amaç uğruna ortaya yürek koyuyorlar. Bize düşen sadece bu emeğin hakkını verip alkışlamak.

Bu takıma "Süper Kupa maçına çıkmıyoruz", "ligden çekiliyoruz" gibi hiçbir kazancı olmayan önerilerle gitmek, benim nazarımda tek kelimeyle ayıp.

Bu camianın geçmişine ayıp!

Olağanüstü genel kurulda yaşananlarla ilgili uzun uzun analizler yapıp, lafı dolandırmaya hiç ama hiç gerek yok. Herkes neler yaşandığını ziyadesiyle izledi, anladı ve bir fikre sahip oldu.

Fenerbahçe camiası, yıllardır süregelen olaylar karşısında bir aksiyon alma hakkına sahip. Ama işgal altındaki ülkenin padişahı bile düşman kayığına binip kaçarken, bu vatan için mücadele eden ve cepheye silah taşıyan bir camianın, "oynamıyorum" deme hakkı yoktur. Bu tavır, 117 yıllık tarihine hakarettir.

Sürekli "Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütü" diye haklı bir övgüyle bahsettiğiniz Fenerbahçe, tarih boyunca girdiği her savaştan galip çıkmıştır. Hal böyleyken, hangi sebeple olursa olsun, meydanı boş bırakmak Fenerbahçe'nin geçmişine ihanettir.

Eğer varsa bir düşman...