Bu anlayışla zor, çok zor

Avrupa'da Olympiakos'a elenip, ligde Sivas deplasmanında da şampiyonluk umutlarını mucize bırakan Fenerbahçe'nin, mental açıdan ne derece sarsıldığını gösteren bir derbi oldu Beşiktaş maçı.

Sivas'ta ilk düdükle birlikte, Fenerbahçeli futbolcuların yürümeye mecali olmadığı apaçıktı. Sivas'ta bozuk zemin ve sert rakip, 40 küsür maça çıkan Olympiakos yorgunu 38 yaşındaki Dzeko'yu yıpratacağı kesindi.

O maçta Dzeko'yu yedek bırakıp Batshuayi ile oynamak veya aylardır formsuz Szymanski'yi kesip, zaten orta sahada daha çok vakit geçiren Dzeko'yu gezgin forvet gibi kullanıp, Batshuayi'i ileri uçta denemek gerçekten bir "teknik direktör dokunuşu" gibi hissettirirdi.

Ama zaten tarihin en kötü Beşiktaş performansı gösteren, silik stoperler ve orta sahadan oluşan Beşiktaş karşısında Dzeko'yu yedeğe çekmenin "hocalık dokunuşu" olarak kabul etmek mümkün değil.

10 aydır çalışan Dzeko, niye durdu

Üstelik Sivas'ta soyunma odasının karıştığı, Sırp basınında Tadic ve Dzeko'nun İsmail hocadan rahatsız olduğu haberlerinin çıkmasından sonra, Dzeko'nun yedeğe çekilmesi soru işareti yaratır. İsmail Hoca, "hafta içi Batshuayi daha iyi çalıştı" dedi de, 10 aydır bu takımın ilk 11 forveti olan Dzeko'nun ligin sonu gelmişken 'daha az çalıştıysa', bu da anlayana bir başka mesajdır.

Krunic şarteli indirdi

Geldiği günden bu yana hep eleştiri konusu olan Krunic, Beşiktaş derbisiyle birlikte şarteli tamamen indirmiştir.

CV'sine bakınca, insan en azından asgari bir kalitede oyun görmek istiyor. Ancak oyuncunun surat ifadeleri ve sahadaki vücut dili, "kalk gidelim" diyor. İsmail Yüksek'in sakatlığından sonra, Çağlar'ı stopere, Djiku'yu orta sahaya çeker diye ümit ettim ama İsmail Hoca 1 kişi eksik oynamayı göze alıp Krunic'i tercih etti.

Teknik olarak bakıldığında, Al Musrati atılmadan önce Krunic'in oyuna girmesiyle zaten Fenerbahçe 10 kişi kalmıştı.