Kadıköyx27;de pahalı rezalet

59 dakika süren ilk yarıda, topun oyunda kalma süresi 23 dakika ve maç 45 SANİYEde bir durmuş. Türk futbolunun gerçek sorunu ne hakemler ne de başka bir şey, tam olarak bu. En ucuz bileti 700 lira olan bir maçta, bundan daha pahalı bir rezillik izlenemezdi herhalde.

Birçok stadın zemininin kötü olmasından bahsediyoruz ama iyi zeminde gördüğümüz 'futbol' bu. Kadıköy'e gelen misafir takımları futbol oynamaya ikna etmek mümkün olmuyor. Fenerbahçe'nin kendi evindeki gerginliğini silah olarak kullanıp, tansiyonu yükseltmek adına her şey yapılıyor. Ayıp mı Değil. Yasak mı Değil. Bu da bir yöntem tabi. Ama o zaman da ligin değeri neden bu kadar düşük diye isyan etmeyin. Bu futbol için, kimse bilete bu kadar para vermez, maç izlemek için yayın satın almaz.

Pendikspor'un tek yaptığı...

Pendikspor, 114 dakika süren maç boyunca tek bir şey yaptı; Fenerbahçe'yi ve oyunu oynatmamak. İlk yarıda bunu çok iyi başardı. Serdar Aziz-Oosterwolde ikilisinin oyun kurma yetersizliğine, Krunic ile Fred'in pasifliği ve Livakovic'in 40 metreden zembille inen topa çıkmayıp golü yemesi eklenince, Fenerbahçe yine bir kriz yumağının içine girdi.

Konuşmak için ağzını değil, ayaklarını kullanmalı

İkinci yarıda oyuna giren Djiku, ilk yarıda yana ve geriye pas dışında bir şey yapmayan Serdar-Oosterwolde ikilisine ders niteliğinde bir uzun pasla Mert Hakan'ın golünün hazırlayıcısı oldu. Golü Mert Hakan atmış olabilir ama bence maçın kilidini çözen bu pastı. Mert Hakan da ayaklarını konuşturunca fayda, ağzını kullanınca zarar getirmeye devam ediyor.

Taraftar şikayet eder, teknik direktör çözer

Ben bir futbol izleyicisi olarak, Pendikspor'un futbol oynatmamaya çalışmasından ve maçı soğutmasından şikayet edebilirim. Ama İsmail Kartal'ın buna isyan etmesi anlamsız. Çünkü onun oturduğu koltuk, bu soruna çözüm üretme yeri. 'Ben ne yapabilirim' deme hakkı yok.