Kadıköy'de geç gelen adalet!

Fenerbahçe, dün gece 3 puandan çok, Dinamo Kiev'den Şampiyonlar Ligi'ndeki hayal kırıklığının rövanşını almak için maça çıktı. Oyuncular da baskılı, istekli ve tempolu futbolla bunu sahaya yansıtmayı başardı. Dinamo Kiev ise, futbola ihanet eden bir psikolojiyle sahadaydı. Son maçta yaşanan hadiseleri kaşımaya niyetli oldukları, yaptıkları faullerden ve tribünleri kışkırtmaya çalışmalarından belliydi. Elbette çekişmeli maçlarda bazen tansiyon yüksek olabilir. Ancak Kiev'li oyuncular işi çirkinleştirmek için her şeyi denedi.Ancak Fenerbahçe bu tuzağa düşmedi ve futbol içinde kalmayı başardı. Her ne kadar akan oyunda parmakla gösterilecek bir hücum geliştirilemese de, Alex de Souza'dan beri duran top konusunda kısırlaşan Fenerbahçe'nin yavaş yavaş bu konuyu çözdüğünü görüyoruz. Neredeyse her maçta farklı bir duran top taktiği yapılıyor. Bunun meyvesini de, kule savunmacılarıyla alıyor.İkinci yarının başında dinamizmini kaybeden Fenerbahçe için tehlike çanları çalmaya başlamıştı. Jesus o sırada İrfan Can, Valencia ve Batshuayi'i ısınmaya yolladı. Ama oyuna almakta biraz gecikince beraberlik golü geldi. Altay Bayındır kendisine yakışmayacak bir golü yese de, birkaç dakika sonra yaptığı kurtarışla mental gücünü ortaya koydu. Geçmişten gelen travmaların çoğunu çözen Jesus, kaleyi bulan ilk şutun gol olması durumuna da el atmalı. Bu tarz gollerin mental olarak verdiği hasar, skorborda yansımasından daha ağır olabiliyor.Oyuncu değişikliklerinden sonra Fenerbahçe biraz hareketlenir gibi oldu. Ancak beraberlik golünden sonra Kiev, yine oyunu oynatmamaya ve Kadıköy'ü tahrik etmeye çalıştı. Cezayı 902'de Batshuayi kesti. Kiev'le Şampiyonlar Ligi eşleşmesinde turu atlamak Fenerbahçe'nin hakkıydı. Geç de olsa adalet yerini buldu.Bazen tek bir dokunuşuyla, bazen tek bir vücut hareketiyle kalitesinden kesitler sunan Joao Pedro, uyum sürecini atlattıktan sonra hücum gücünü başka bir seviyeye