Seçim olacak mı olmayacak mı

Bu sütunda 18 Ekim tarihli "Ya çoktan olup bittiyse" başlıklı yazıda, seçimin yapılıp yapılmayacağı soruluyor ve biz önümüzdeki günlerde seçimi beklerken, o sırada, seçim sonuçlarını doğuracak gelişmelerin olup bitmesiyle burun buruna gelme durumunda kalınması halinden söz konusu ediliyordu.Tabii burada, gerçek bağımsız yargı denetiminde tüm tarafların silahların eşitliği ilkesiyle bağlı olarak sürdürdükleri, özgür basının işlevini aksaksız yerine getirebildiği bir yarışmadan söz ediliyordu. Yoksa basın özgürlüğünün çiğnendiği, insanların tehdit gözdağıyla sindirildiği, yargının yürütmenin veya yarışan taraflardan birinin ya da bir bölümünün güdümünde yani bağımlı olduğu durumda partilerin ve adayların dostlar alışverişte görsün kabilinden sandık başına gittiği, her türü baskıya, tehdide, hileye açık oylamanın sonunda taraflardan birinin çıkıp "Ben kazandım, hadi daha fazla uzatmayın bakayım!" diye noktalayacağı sahte seçimden söz edilmiyordu.Son zamanlarda, iktidardaki AKP'nin herkes seçimi beklerken tarafsız, özgür seçimlerin koşullarını ortadan kaldırarak milli iradenin tecellisini olanaksız kılma girişimlerinin birbirlerini izlemesi yüzünden bu olasılıktan söz edilmişti.Nitekim 18 Ekim'i hemen izleyen günlerde bu gibi girişimler birbiri ardından gelmeye başlamıştı. Son olarak da geçen hafta RTÜK'ün iktidar kanadı üyelerinin oylarıyla Tele1 kanalının üç gün süreyle karartılması kararı verilmiştir. Şimdi RTÜK'ün kararı doğrultusunda benzer bir davada Danıştay önüne gidecek olayda da aynı doğrultuda bir karar çıkarsa kanalın ruhsatının iptaliyle hepten kapatılması olanağı doğacaktır.TELE1'in konumu, RTÜK kararına yeni boyutlar katmaktadır. TELE1; Halk TV, Star ve KRT ile birlikte muhalefetin sesini kısmayan ender TV kanallarından biridir. TELE1 bu özelliği sayesinde İstanbul yerel seçimlerinde iktidarın, kazanmadığı seçimi kazandığını ilan ederek sandığa el koymasını ve atı alanın Üsküdar'ı geçmesini engellemişti.TELE1'in bu niteliği, kapanması halinde muhalefetin sesinin kısılmasının yanı sıra seçim güvencesinin de zedelenmesi sonucunu doğuracak. Önümüzdeki seçimlerin de güvenceden ve basın özgürlüğünden yoksun olarak cereyan etmesine yol açacaktır.Böyle bir seçimin gerçek seçim olmayacağı açıktır.Evet böyle bir seçim göstermelik olmaktan öteye geçemeyecektir. Sandık ortaya konduktan sonra seçmenin baskı altında kalmadan oy