Rol difüzyonu

Siyaset dünyasında çok sık yinelenen bir saçma vardır. Tartışma tıkanınca muhalefete yönelik malum tekerleme sürülür hemen ortaya:- Hep olumsuz eleştiri! Bir de düzeltmek için ne yapmak gerektiğini göster kardeşim!Toplumsal yaşamda, yönetim iktidarın işidir, muhalefetin değil. Hem sorunların çözülememesi çoğu zaman salt cehaletten değil, aynı zamanda çözüm için gerekli önlemlerin, siyasi, sınıfsal ve toplumsal maliyetinin göze alınamamasındandır.Bir örnekle açalım. Türkiye'ye çok pahalıya patlamış olan, 1999 krizinin çözümü konusunda, geleneksel siyasi kadrolar umarsız görünüyorlardı. Sonunda "uluslararası sermaye" maliyetlerine katlanarak, herkesin bildiği önlemleri uygulayacak olan kendi elemanlarından, Kemal Derviş'i, ekonomiden sorumlu kişi olarak tayin ettirince işleri yoluna girdi.Kemal Derviş'in işleri yoluna koymasının nedeni bizdeki ekonomistlerin cehaletleri yüzünden bilmedikleri sihirli formülü bilmesi değil, arkasında can yakıcı ve yükü emekçinin sırtına yükleyici malum önlemleri almasına imkân veren uluslararası sermayenin desteği olduğundandı. Siyasette, elinde erk olmayan muhalefetin bunun ayırdında olmadan, çözüm üretiyorum sanması kadar, devletin bütün erklerine sahip, iktidarın, işi gücü bir yana bırakıp yakınması da gariptir. Böyle durumlarda adama derler ki, "Arkadaş sen yakınma makamında değil, icraat makamındasın şikâyet edeceğine çöz ya da yapamıyorsan bırak git yerine çözecek olan gelsin!"Ama durum böyle iken, ülkemizde bir süredir bu rol difüzyonu havası egemen. Bir kişinin her şey, herkesin hiçbir şey olduğu ülkede, artık kimin iktidar, kimin muhalefet olduğu da belli değil. Bu olgu zaman zaman garip durumlar çıkarıyor ortaya. Bir zamanlar Türk basınının amiral gemisi olarak nitelendirilen, şimdi diğer yandaş medya ile birlikte gerçek değil algı peşinde olan Hürriyet gazetesi geçen çarşamba günü birinci sayfa manşetten bir haber verdi. Habere göre AKP, öğrenci kredi borçları sorununu, faiz ve enflasyon farkı almadan çözmüş. Haberde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın resminin yanında müjdesi yer alıyordu.Haberi okuyunca güldüm. Yahu o meseleyi Sayın Erdoğan değil Kemal Bey çözdü. Son zamanlarda hep de böyle oluyor. Çeşitli sorunlar karşısında çaresiz kalan vatandaş muhalefete,genellikle de ana muhalefete başvuruyor, o da çözüm yolunu gösterince "aman siz iktidarıma dokunmayın da onu ben de yaparım" havasında olan AKP, hemen Kemal Bey'in