Her şey yolunda..

Cumhurbaşkanı Erdoğan 6 yıl aradan sonra Yunanistan'daydı Celal Bayar'ın 1938'deki ziyaretinden sonra Yunanistan'a giden ikinci Cumhurbaşkanımız Bu bile önemli bir şeylerin olup bittiğine dair ipuçları veriyorGörüşmelere Yunanistan medyasının ilgisi de üst düzeydeymiş TVNET'te konuğu olduğumuz Semra Karabaş, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu'nun bizzat kendisinden görüşmelerin "çok iyi" geçtiğini duymuş Atina'da bulunan bizim gazeteci arkadaşlar da havayı son derece "pozitif" olarak niteliyorlar. Olumlu bulmamak elde değil Türkiye'nin sekiz bakanıyla katıldığı görüşmelerde Yunanistan'dan on bir bakan yer almış. "Türk-Yunan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi" (YDİK) toplantısına başkanlık eden Erdoğan ve Miçotakis'in ikili ilişkilerimizi tüm boyutlarıyla ele aldıkları ifade ediliyor Basın toplantısında her iki taraf da mevcut sorunları yapıcı diyalogla ve uluslararası hukuk çerçevesinde çözüme kavuşturmak istediklerini dile getirmişler. Türkiye zaten bütün tezlerinde uluslararası hukuk ve anlaşmalara dayanıyor Türk vatandaşlarının Ege adalarına 7 günlük vize serbestisi de söz konusu oldu. Ziyaret öncesinde, Türkiye'nin hedefinin, Yunanistan ile aramızdaki 5,5 milyar dolarlık ticaret hacmini 10 milyar dolara çıkarmak olduğu açıklanmıştı zaten 10 milyar dolara nasıl çıkılacağını ekonomi ile ilgili heyetler belirleyecektir. Tabii ki iki ülke arasında bir eşitlik olduğu söylenemez. Cumhurbaşkanı'nın 'eşitlik varmış gibi' yapması, yalnızca Türk tarafının zarafetinin bir göstergesi Elbette ki bütün bunlar öyle bir anda olmadı. Dışişleri Bakanımızın ve Bakanlık çalışanlarının ciddi bir 'mekik diplomasisi' söz konusu. MİT ve istihbarat kadrolarını da asla ihmal etmemek gerekir; belli ki çok iyi hazırlanmışlar. Bu işin öncesi gibi bir de sonrası olacak Siyasi huzur ve güven ortamının tesisinin çok faydası görülecektir "Bir gece ansızın gelebiliriz" diye kodlayabileceğimiz karşılıklı gerginliğin ortadan kalkması ve siyasi stresin biraz boşalması, ekonomik iş birliklerine ve 'kazan-kazan' ilişkisine odaklanılmasını mümkün kılacaktır. Ancak bazı ödevler de söz konusu Rekabet arttı Örneğin Yunanistan'da iyi ve kaliteli hizmetin daha ucuza alındığına dair bir tevatür zaten vardı. Şimdi bu, iyice öne çıkabilir. O nedenle Türk turizmcilerinin kendilerine biraz daha çekidüzen vermeleri ve de pozisyonlarını belirlemeleri gerekecekTürkiye, kıta sahanlığı, Kıbrıs, Akdeniz ve Ege'nin güvenliği konularındaki tezlerini, her zamanki gibi uluslararası anlaşmalara dayanarak savunmaya devam edecek. Dünyanın birbirine girdiği bir dönem söz konusu Rusya-Ukrayna savaşı, terör devleti İsrail'in Gazze'yi yok etme planları, Orta Doğu'daki ülkeler arası gerginlikler, ABD'nin bir dizi Avrupa ülkesine yaptığı askeri yığınak Bütün bunlar dünyanın sinir uçlarına dokunurken, böyle bir yumuşama hareketi bölgemize de huzur ve anlayış getirilmesi konusunda ciddi bir umut ışığı oluşturdu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dış politikadaki en büyük mahareti, ret ve kabul davranışını bir arada yönetebilmesinde yatıyor Yine de konu Yunanistan olunca tedbirli iyimserlik ile ilerlemekte her zaman yarar vardır O meşhur fıkrayı bir kez daha hatırlatalımYüzme bilmeyen akrep, nehri geçmek ister. O sırada kurbağayı görür ve sorar; "Beni nehrin karşına sırtında taşır mısın"Akrebin kendisini sokacağından emin olan kurbağa itiraz eder. Akrep yalvarır yakarır, sonunda kurbağayı ikna eder: "Seni sokmam mümkün değil. Eğer sokarsam sen ölürsün; ben de seninle birlikte suya batar, boğulur, ölürüm".Kurbağa akrebe inanır. Yola koyulurlar. Yolun yarısında ensesinde bir sızı hisseder. Vücudu hızla soğumaktadır. Kolları, ayakları hissizleşir.