DEĞERLİ KARDEŞLERİM:
Bugün sizlerle ülkemizde Cenab-ı Hakk'ın ihsan etmiş olduğu nimetlere karşı bir kısım sözde programcıların, bir kısım TV'lerde yaptıkları veya yapılmasına sebep oldukları nimetlere saygısızlıktan bahsetmek istiyorum. Dünyanın birçok yerinde zalimlerin zulümleri altında nice masum, mazlumlar açlık susuzluk çekiyor. İnim inim inliyorlar. Birçok ülkede açlıktan ölen bebeklerin, yaşlıların haberlerini üzüntüler içinde TV'lerde seyrediyoruz. Bir seneyi aşkın bir zamandır kör ve sağır olan dünya devletleri, dünya milletleri, dünya kuruluşlarının önünde Siyonist İsrailliler Filistin'de, Gazze'de ve Lübnan'da tam anlamı ile bir soykırım uyguluyor. İnsafsızca, vicdansızca tarihteki dedeleri Firavun'dan daha Firavun olarak kan döküyor, bebek ve kadınları öldürüyorlar Elli binin üzerinde şehit, yüz bine yakın yaralı, on binin üzerinde enkaz altında olan insanlar var Zalim İsraillilerin hapishanelerinde suçsuz olarak tutulanların sayısı ise kesin olarak bilinmiyor. Dünyada ne kadar sözde barış için kurulmuş dünya kuruluşları varsa hepsi iflas etmiş, Netanyahu zalimini, canisini durduracak bir makam ve merci, dünya kuruluşu yok İslam devletlerinin liderleri az istisna ile hepsi uykuda. Bir demeç vermekten, yapılan katliamları tel'in etmekten bile çekiniyorlar
Demokrasi ve insan hakları havarisi (!) kesilen batılılar da bu konuda tamamen sınıfta kaldılar. Bütün batılı devletler zalim, katil Netanyahu'nun peşine takılmışlar. Netanyahu çalıyor, batılı devletler ise oynuyorlar. Her türlü yardımı göndererek yardımcı oluyorlar. Yüzleri bile kızarmıyor. Zaten batılılar dün de bugün de ikiyüzlü insanlardır. Tarih sayfaları yüzlerce örneklerle doludur. Böyle bir ortamda vicdanı muhasebe ederek, siyasetten uzakta kalarak, benim adamım, onun adamı demeden ülkemizde yayın yapan ulusal TV'lerin yayın kuşaklarına bir bakalım. Zaten birçok özel kanalın hedefleri belli: Sinsi ve sistemli bir şekilde Türk aile yapısının temelini dinamitlemek, yaptıkları maksatlı yayınlarla ülkemiz gençleri arasında cinsiyet değişimini teşvik etmek. Üç kuruş menfaat elde etmek yahut dışardaki ağababalarını memnu edebilmek için: içki, esrar, eroin, kumar ve fuhuş bataklığına sistemli bir şekilde gençleri sürüklemek, akıl almaz bir şekilde israfı teşvik etmek
Bunun için gereken reklam ve programları çeşitli isimler altında yapmak Bütün bu rezaletlerin yanında birçok TV'nin öğlen kuşaklarında "Yemek Yarışma" programları vardır. Hemen hemen bu programların hepsinde Allah'ın insanoğluna sunduğu, ikram ve ihsan eylediği nimetlere karşı aleni bir saygısızlık vardır. Yarışmaya katılan beyler, hanımefendiler bayrama, düğüne gider gibi; en lüks elbiselerini giyerek, kimi bayanlar yarı üryan, kimileri normal gibi, erkeği kadını makyaj küpüne düşerek makyajlanmış, boyanmış bir vaziyette masaların etrafına oturuyorlar Bakıyorsunuz bir bayan masaya konulan yemeği veya yemekleri çatalın ucundan küçük bir parça alıyor. Ben bu yemeği beğenmedim. Çok yağlı, tuzsuz veyahut tam pişmemiş gibi çeşitli bahaneler uydurarak tabaktaki Cenab-ı Hakk'ın nimetini bir o tarafa çeviriyor bir bu tarafa çeviriyor Tabir caiz ise nimetle Türk milletinin gözü önünde alay ediyorlar
Milletten utanma, Allah'tan (CC) korkma diye bir şey yok. Belki de bu sayın yarışmacıların birçoğu yemek eğitiminden, yemek kültüründen, nimete hürmetten bihaber beyefendi ve hanımefendiler Ama bunlar bir bilen gibi (!) yarışmacılara notlar veriyorlar (!).
DEĞERLİ KARDEŞLERİM:
Dünyadaki fakir ülkelerde yaşayan, çok zor şartlar içinde hayatlarını devam ettirenleri bir tarafa bırakarak; ülkemizde geçinmek için mücadele eden insanları düşünelim. Hayat pahalılığı bir gerçek. Herkesin belini büküyor. Birçok dar gelirli ve emekli kardeşlerimiz ayın sonunu nasıl getireceğiz, elektrik, su, doğalgaz ve mutfak masraflarını nasıl ödeyeceğiz diye kara kara düşünüp, hesaplar yaparken; hangimizin evlerinde yarışmalarda sayın yarışmacıların beğenmedikleri, dudak büktükleri, çatalı ile öteye beriye çevirerek yemedikleri, basite aldıkları belki de sonda çöpe giden yemekleri pişiyor Kıymanın kilosunun bin TL'ye dayandığı günümüzde "Falan kanal bizim siyasi görüşümüze yakındır, onların bazı programlarını görmezden gelelim"