Biraz vicdanınız varsa!..
ALİ SANDIKÇIOĞLU
Bir seneyi aşkındır Siyonistler; Filistin, Gazze ve Lübnan'da yaşlı, kadın, çocuk demeden acımasızca ve insafsızca insanları öldürüyorlar. Bu yetmezmiş gibi aç, susuz, ilaçsız, kış mevsiminde soğukta bırakarak zulüm üzerine zulüm yapıyorlar. Hastanelerde yatan hastalar sokağa atılarak dünyanın önünde hastaneler vuruluyor. Dünyanın değişik ülkelerinde; değişik din, ırk ve milletlere mensup insanlar sokaklara dökülüp soykırımı durdurun diye mitingler yapıyorlarsa da dünya liderleri kör ve sağır olmuşlardır. Yapılan katliamları ve zulümleri bir türlü görmüyorlar Hiçbir surette dünya devlet başkanları bu haykırışlarını görmüyor ve duymuyorlar Gereken tedbirlerin alınması, katliamların durdurulması için tek kelime yapmıyorlar.
Dünya Müslüman memleketlerinin liderleri ise asla katil, Siyonist sevicisi liderlerden aşağı değillerdir. Birçok İslam devlet başkanlarının hesabı: "Beni sokmayan yılan bin yaşasın." türünden Altınlar, gümüşler içinde zevk'u safalarda yüzerlerken, saltanatımı nasıl devam ettiririm hesabı içindeler Akan masum Müslümanların kanları onların umurlarında bile değil Sessiz kalmakla onlar da bir nevi Netanyahu'nun katliam ve soykırımına destek vermiş oluyorlar. Birçok Avrupalı devlet başkanları Netanyahu canisine silah vermek için birbirleri ile yarışıyorlar Çünkü dünya liderlerinin birçoklarının vicdanları kararmış, kendilerinde merhamet duygusu kalmamış, kan akıtmaktan zevk alır duruma gelmişler.
Bir de şöyle düşünelim: Filistin'de yapılanlar farz edelim bir Müslüman ülke tarafından Avrupa'nın küçük bir ülkesinin Hristiyan olan insanlarına yapılmış olsaydı. Bugünkü sözde demokrat liderler, sözde insan haklarına bağlı adaletten yana(!) liderlerin tavırları ne olurdu Bunların geçmişleri kan dökmekle doludur. Bunlar insanlar öldürülürken üst katlarda oturup insanlar nasıl öldürülüyor, nasıl can veriyor diye seyredip zevk alan kan dökücü insanlardır. Bunlar yalancıdırlar, ikiyüzlüdürler Tek düşündükleri yer altı ve yer üstü servetlerine nasıl konabiliriz, çeşitli bahanelerle ülkelerin hazineleri boşaltmak, tarihi eserlerini kaçırmaktır Yüzleri kızarmaz, utanmazlar amma ben yine de Siyonist İsraillilere sonsuz destek veren ikiyüzlü Avrupa liderlerine, kahraman ecdadımızdan tarihi bir belgeyi hatırlatmak isterim.
Sayın Murat BARDAKÇI Beyin 25 Temmuz 1999 tarihli Hürriyet gazetesinde yayınlamış olduğu bir "Fermanı" belgeyi hatırlatmak isterim. Bir çağı kapatıp bir çağı açan Fatih Sultan Mehmet Han'ın Kosova'ya gönderilen Osmanlıca yazılı tarihi fermanında aynen şöyle yazılmaktadır:
"Ben ki Sultan Mehmet Han'ım! Halkımın tamamına ve devletimde üst düzeyde bulunanlara malum olsun ki, iş bu fermanımla Bosna rahiplerine lütfumu artırıp yeri ve göğü yaratan Allah'ın hakkı için, Ulu Peygamber hakkı için, yüz yirmi dört bin Peygamber hakkı için ve kuşandığım kılıç hakkı için şöyle buyurdum: Bu kişilerin yaşadıkları yerlere ve kiliselere kimse mâni olmayacak, sıkıntı vermeyecek ve herkes yerinde kalacaktır. En başta yüce hazretim olmak üzere vezirlerimden ve kullarımdan ve halkımdan hiç kimse bu kişileri, canlarına, mallarına ve kiliselerine taarruz etmeyecek, onları incitmeyecek; yabancıların buraya yerleşmek üzere gelmelerine karşı çıkılmayacaktır. Yukarıda bahsi geçen kişiler için himmet buyurup lütfettiğim bu fermanımda yazılı olanlara muhalefet etmeyenler bana iyi bir şekilde hizmette bulunmuş ve emirlerine uymuş olacaklar."