Sayın İstanbul Valisi "Sokak köpekleri toplanacak" dedi diye bir kısım çevreler kıyamet koparmaya başladılar. Biz Müslümanların düsturu yaratılanı Yaratandan ötürü sevmektir. İslam dini ehil olan veya ehil olmayan hayvanlara nasıl davranacağımızı çok açık olarak bizlere beyan etmiştir. Bizim ecdadımız, birçok hayvanın barınması için yuvalar yaptıran, vakıflar kuran, kış aylarında dağlara ot ve et koyan şerefli insanlardır. Zamanımızda değişik isimlerde "hayvan sevenler dernekleri" vardır. Bu derneklerin birçoğunun lokalinde kumarlar oynanır. Adı bilmem ne hayvanı sevenler derneği Bunların birçoğu istismarcıdan başka bir şey değildir. Birçokları reklam peşinde Babası, anası için kılı kıpırdamayanlar köpekler, kediler için timsah gözyaşları döküyorlar. Göstermelik olarak hayvanları severiz derler Horoz dövüştürerek, bahisler yapıp, kumarlar oynarlar. Yüksek miktarlarda paralar alırlar, paralar verirler... Sözde hayvansever insanlar olduklarından bahsederler... Hayvan severler cemiyetine mensup birçok insan: Avlanması yasak olan hayvanların kürkünü giyer, dişlerinden yapılan pahalı takıları takar, hayvan derisinden yapılmış ayakkabıyı giyer, kemeri takar öbür tarafta da hayvan sevdiğinden bahseder! Bunların çoğu istismarcı, çıkarcıdır (Lillah için başta insanlar olmak üzere bütün canlılara merhamet edenleri tenzih ederiz.). Bu tip insanlar riyakardırlar. Dilsiz hayvanların masumiyetlerini kullanarak insanları aldatıyorlar. Hayvan sevmek, kucakta taşımak moda ya!.. Birilerine ne de güzel yakışıyor!.. Yere batsın modanız. İnsanı sevmeyenler hayvanı nasıl sever Günümüzde modanın esiri olan kucağında kedi taşıyan, köpek taşıyan birçok hayvan severler; yaşlı ana ve babalarından tiksinir, iğrenir onları darülacezelere, düşkünler yurtlarına gönderirler, aylar, yıllar geçer uğrayıp hal ve hatırlarını sormazlar. Dokuz ay kendini karnında taşıyan anasını, aman çocuğumun eksiği olmasın diye hayat boyu çalışıp, didinen babasını aramayanlar, onlara merhamet etmeyenler, sevmeyenler hayvan sevicisi öyle mi Gidin darülacezelere son demlerini çocuklarına, torunlarına hasret içinde ömürlerini tüketen terk edilmiş yaşlılara. Analara, babalara ve onların akıttıkları gözyaşlarına bakınız... Hepsi üzgün ve gözleri yaşlı olarak kapı ve yol gözlüyorlar. Ne gelen var ne de giden Çünkü çocukları deniz kenarında cins kedisini, cins köpeğini gezdiriyor... Anası, babası umurunda bile değil. Çünkü o bir hayvan sevicisi... Ancak bu hayvan severler(!) sevdikleri köpeklerin, kedilerin pisliklerini temizlemek için çantalarında kolonyalı mendil ve naylon torbalar taşırlar Çarşıda, pazarda moda olduğu için besledikleri hayvanların kıçlarını kendi elleriyle silerler! Ana babalarına, kayınvalide, kayınpederlerine, hatta kendi doğurdukları öz evlatlarına yapmadıkları hizmetleri kedi ve köpeklerine yaparlar!. Çünkü hayvan sevmek moda(!). Bunun adına da medeniyet, hayvan hakları derler Doğu ve güneydoğu bölgesinde 10 -12 yaşlarında kız ve erkek evlatlarımız kandırılıp dağa çıkarılırken kedi, köpeğe değer verenler bu yavrularımız için ses çıkarmazlar. Bu hayvan seviciler, hayvan haklarından dem vuranlar, kaç senedir yürekleri yanan ve Diyarbakır'da nöbet tutan anaların yanlarına kaç defa gittiler Gidemezler çünkü gitseler, laiklikleri, devrimcilikleri(!) zarar görür... Onlar ilerici, aydın, beyefendiler ve hanımefendilerdir(!). Bu yürekleri yaralı anaların, babaların sizce kucağınızdaki cins köpeğiniz kadar değerleri yok mudur Bu mudur sizce insan halkları ve demokrasi.. Konuştuğunuzda mangalda kül bırakmıyorsunuz Ancak işin sadece ve sadece reklam tarafındasınız Sizin oğlunuzu, torununuzu, sahipsiz sokak köpeği ısırsa siz o hayvana teşekkür belgesi mi verirsiniz.. Kimse kimseyi kandırmasın. Ben çeyrek asırdan fazla Avrupa'da yaşadım. Kesinlikle Avrupa'nın hiçbir yerinde sokağa terk edilmiş sahipsiz bir tek köpek bulamazsınız Almanya'da iken fare zehri almak için bir mağazaya gittik. Yanımda dil bilen arkadaş, isteğimizi söyledi. Alman bize: "Bizde yaşatmak için ilaç var, öldürmek için yok." Adamlar hayvanları dahi eğitiyorlar. Asla sokağa bırakmıyorlar Madem batı hayranısınız o halde batılı gibi davranın. Hayvan sevmek lafla olmaz. Kameralara poz vermekle olmaz, sahte demeçlerle hiç olmaz. Yaşı biraz ileri olanlar bilirler. Eskiden belediyelerde "itlaf ekipleri" vardı. Biz bütün hayvanları elbette ki itlaf edelim diyemeyiz. Buna dinimiz asla müsaade etmez. Ancak hükümet olarak, belediyeler olarak sahipsiz etrafa hastalık yayabilecek başıboş köpekler için de bazı tedbirler almamız gerekir. Bu tedbirlerin alınması: Vatandaşın hayatını ve sağlığını koruma açısından önemlidir. Mutlaka bu duruma bir çare bulunmalıdır